
Arada gözlerim duvardaki resimlere takıldı. Bir köşede Yaşar Kemal , ötekinde Zülfü Livaneli. İçiyorsak bir sebebi var dermişcesine bakıyorlar. Baş köşede Gazi Kemal, hemen yanında İnönü, kimilerinin tabiri ile iki ayyaşın kurduğu Cumhuriyette değişmeyen dünyanın şerefine içiyoruz. Çakır keyif olunca hayatı toz pembe görüyormuş insan , bizzat denedim . Bir duble daha derken ki naifliği , nezaketi gördüm.
Sonra eve dönerken temiz hava çarptı beni, ciğerlerime doldu. Empati kurayım dedim, ne de olsa bu dünyanın derdi asılmış boynumuza. Taşımak mı kolay, indirip atmak mı? Kimileri alnını secdeye koyarak destek alıyor, kimileri rakı sofrasından medet umuyor. Ama günün sonunda hayat devam ediyor, insanlar sıcak yuvalarına dağılıyor.
25 yılın sonunda arkama dönüp muhasebe yapsam mı diye düşündüm. Baktım IQ'nun suyu boşalmış, fazla üstelemedim. İnsan seli akarken üzerime dedim kendi kendime; Ya yüzümde bir gülümsemeyle kollarınıza koşuyor olsaydım, siz de benim gördüklerimi görür müydünüz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder