21 Ocak 2018 Pazar

Her Şey Daha İyi bir Murat için!

 Yine bir pazar yazısı için oturdum koltuğuma. Bir hafta önce spora yazıldım. Evet nihayet ciddi ciddi kilo vermeye karar verdim. Sanırım bir süre tatlı maceralarına ara vereceğiz.

 2018 yılının ilk altı ayı sanırsam benim hayatım için bir dönüm noktası olacak. Yüksek lisans tezimi bitirmem için son 30 sayfayı yazıyorum. Sevmediğim işimde hak ettiğim terfiyi bu dönem alacak gibi görünüyorum. Maddi açıdan borçlarım bitti ve düzlüğe çıkmış gibi görünüyorum. 28 yaşıma girmem için sayılı günler var.

 Elimde okumam gereken onlarca kitap ve düzinelerce edebiyat dergisi birikti. Haftanın 4 günü spor yapıyorum. Bir yandan boş zaman yaratıp doktora için yabancı dil çalışmam gerekiyor. Acaba ağustos ayında istifa edip risk alabilecek miyim? Yarışmalara katılabileceğim veya yayınlayabileceğim bir şiir kitabım kenarda duruyor. 10 yıl boyunca yazdığım blog yazılarımı derleyip yayınlayabileceğim bir kitapta kenarda duruyor. Yeni bir hikaye şu an hafızamda yerini edinmiş sadece boş bir vakitte sayfalara dökülmeyi bekliyor.

 Evet hayatım o kadar yoğun bir hal almış durumdaki. Bir yandan iş, bir yanda okul, bir yanda hayallerim. Şiir kitabı, blog yazıları, roman projesi. Öte taraftan spor yapıp kilo vermeye çalışmak. Edebiyata olan tutkum ve okuyup yazmadan duramam. Ben hangi ara bir kıza gerçekten onu sevdiğimi hissettirecek şekilde vakit ayırabileceğim. Sonrasında bir de para biriktirip borca gireceğim de güya evleneceğim. Ulan ne bitmez çilemiz var. 

İnsanın kafasının rahat olması çok önemliymiş. Son zamanlarda bunu çok iyi anlıyorum. Bu zamana kadar neden bazı şeyleri bu kadar kafama takmışım. Sırf bu yüzden sinir, stres sahibi oldum. İşimden ve insanların politik tavırlarından nefret eder oldum. Şu an kimseyi kafama takmıyorum. Ceketimi alıp çıkabilecek olgunluğa geldim. Kimseye boyun eğmeyeceğim bir gururum, otoriteye baş kaldırabilecek kadar edebiyat ve mizah anlayışım var. Götüme güveneceğim bir akrabam veya referansım yok. Kaybedecek bir kariyerim yok. Keza olması için de çaba sarfetmiyorum. Bu dünya Süleyman'a kalmamış bana mı kalacak sanki.

Bu arada neden kilo vermeye karar verdin diye soranlar var. Aslında aşırı kilolu, obezite, sıçmak için eğilemeyen bir adam değilim. Herkeste olabilen bir göbeğim var. Fakat arkadaşlarım beni görünce sadece laf olsun torba dolsun diye "oğlum bu göbek ne, biraz kilo ver, sağlık için ama" gibi laflar ediyorlar. Ulan kapçık ağızlılar sağlığımı bu kadar düşünüyorsanız neden beni işte delirtmek için bu kadar uğraşıyorsunuz diye sorarlar adama. 

Bir de evlenip sıra bize geldi diye öğüt veren ablalar ve komşular var."Oğlum biraz kilo versen iyi olur." Bekar adam kendisini bu kadar salmazmış. Tabi beni bunlardan ziyade gaza getiren nedir diye soracak olursanız. Görüştüğüm birkaç kız arkadaş benim açık sözlülüğüme dayanarak öğütte bulunma gereğinde bulundu. Murat'cım iyi çocuksun, ağzın laf yapıyor, edebiyattan anlıyorsun, işin gücün yerinde ama birazcık fit olsan. İşte benim çıldırdığım an bu an. Diyeceksiniz ki genelleme yapıyorsun. Hiç mi kel ve göbekli adamlarla mutlu olan kızları görmüyorsun. Evet görüyorum. Ya adamların taşşakları benimkinden daha da büyüktür ya da benden daha iyi insanlardır. 

Her şeyim tamdı da bir kilo vermem eksikti onu da yapmalıymışım. Özgüvenim yerine gelecekmiş diyorlar bir de. Ulan ben ki sistemi eleştirip göte göt diyen adamım. Yıllarca spor yapmış, six pack kasların bir faydasını görememiş adamım. Çünkü bütün gün okulda üniforma ile geziyordum. Ve liseli kızlar kaslı erkeklerden çok yaşça büyük erkeklerden hoşlanıyordu. Şimdi tam tersi durum. Amına koyim böyle kaderin demekten başka bir şey gelmiyor sayın okuyucular. 

İşin makarası bir yana. Eğer bu kardeşiniz gerçekten zayıflayıp slim fit gömlek giyerse bir gün. Biliniz ki tükürdüğünü yalamıştır. Hiç çekinmeden yüzüne söyleyin. Benim kadınlara karşı felsefem hala değişmedi. Dış görünüşüm zaten beş para etmez. Kızların bir görüp bir daha bakacağı karizmatik bir adam değilim. Benim felsefem bir şeyler öğrenebileceğim, edebiyat, sanat ve birçok konu hakkında konuşabileceğim, mütevazı, yokluktan anlayan, önyargıdan uzak, benim eksiklerimi görüp beni daha iyi bir adam yapabilecek birisi ile olmak. Bunlar için aslında zayıf olmaya değil. Karakter sahibi biri olmak gerekiyor. Sanırım henüz o kadar karakterli olamadık. Ne diyelim Allah en kısa zamanda hidayet versin...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dünyaya hoş geldiniz orospu çocukları!

Çocukluğumdan beri her zaman yaşadığım bir duygu vardır. Bunaldığımda kaçıp saklanabileceğim bir yer bulmak ve orada yalnızlığın verdiği ses...