Aradan 4 gün geçmesine rağmen derbi tartışmaları hızını kesmemiş durumda...İşin ilginç tarafı da şu hiç kimse maçın skorunu, oynanan oyunu, milyonlarca lira para alan futbolcuların sahadaki verimsizliklerini konuşmuyor. Galatasaray'lı futbolcular ezeli rakiplerine kaybetmelerine rağmen şampiyonluğun keyfini yaşıyor, Fenerbahçeli'ler iki büyük hedefte hüsrana uğramasına rağmen kendini Galatasaray galibiyeti ve 64 maç yaptık teranesi ile avutuyor.
Bu ülkede milyonlarca insan haftanın 6 günü günde 14 saat çalışarak ayda 800 lira ile geçinmeye çalışırken siz futbolcuların milyonlar kazanıp, böyle bir bahane üretmesi bence yüzsüzlük ve nankörlükten başka bir şey değildir. Çocuk iken babam futbol maçının yayınlandığı kanalı değiştirmesine uyuz olurdum. Bir baba nasıl futbolu sevmez ya. Olabilir miydi böyle bir şey? Ayaklarımı yere sağlam bastığım ilk günden itibaren yıllarca topun peşinden koştum. Üniversiteyi kazanana dek dünyam o futbol topunun etrafında döndü. Maalesef şunu anladım ki; çocukluğumun en güzel günlerinde aptal yerine konmuşuz. Önümüze bir havuç attılar ve yıllarca o havucu elde etmek için koşturmuşuz. İçimize ufaktan ufağa nefret tohumları ekmişler. Emeğe saygı duymamayı, karşındaki rakip değil insan olsa dahi hoşgörülü davranmamayı içten içe aşılamışlar bize.
Bugün üzerinde sadece gönül vermiş olduğu renklerin formasını giyen bir çocuk bir hiç uğruna ölüyorsa biz neden hala sorgusuzca o takımı destekliyoruz. Böyle bir ortamda futbolcular, yöneticiler bizi aptal yerine koyacaksa almayalım o formayı, gitmeyelim o maçlara, dişimizden tırnağımızdan arttırdığımız parayı vermeyelim onlara. Bırakalım biz olmayınca kimin için ve ne için o topun peşinden koşacaklar.
Bir adam sahada muz sallamış biz hala yok efendim sahada zenciler yoktu, camiamız üzerindeki komplolar devam ediyor, yıllar önce bizi pet şişe yağmuruna tuttular, maç sonu bizi tahrik etmek için sevindiler. Hayatında topa ayağı ile dokunmamış, heyecanını bile yaşamamış insanların insafsızca, holiganca yaklaşımları yüzünden futboldan zevk alamıyoruz. Eskiden eğlenmek, hayatın stresini unutmak, arkadaşlarla bir araya gelmenin güzel bir yoluydu futbol.
İnsanlara geçim sıkıntısını, geleceğe dair beklentilerini, demokratik haklarını, gelecek nesillerin durumunu bir günlüğüne değil de her gün unutturmak için futbol bir araç olmuş...
Bu ülkede milyonlarca insan haftanın 6 günü günde 14 saat çalışarak ayda 800 lira ile geçinmeye çalışırken siz futbolcuların milyonlar kazanıp, böyle bir bahane üretmesi bence yüzsüzlük ve nankörlükten başka bir şey değildir. Çocuk iken babam futbol maçının yayınlandığı kanalı değiştirmesine uyuz olurdum. Bir baba nasıl futbolu sevmez ya. Olabilir miydi böyle bir şey? Ayaklarımı yere sağlam bastığım ilk günden itibaren yıllarca topun peşinden koştum. Üniversiteyi kazanana dek dünyam o futbol topunun etrafında döndü. Maalesef şunu anladım ki; çocukluğumun en güzel günlerinde aptal yerine konmuşuz. Önümüze bir havuç attılar ve yıllarca o havucu elde etmek için koşturmuşuz. İçimize ufaktan ufağa nefret tohumları ekmişler. Emeğe saygı duymamayı, karşındaki rakip değil insan olsa dahi hoşgörülü davranmamayı içten içe aşılamışlar bize.
Bugün üzerinde sadece gönül vermiş olduğu renklerin formasını giyen bir çocuk bir hiç uğruna ölüyorsa biz neden hala sorgusuzca o takımı destekliyoruz. Böyle bir ortamda futbolcular, yöneticiler bizi aptal yerine koyacaksa almayalım o formayı, gitmeyelim o maçlara, dişimizden tırnağımızdan arttırdığımız parayı vermeyelim onlara. Bırakalım biz olmayınca kimin için ve ne için o topun peşinden koşacaklar.
Bir adam sahada muz sallamış biz hala yok efendim sahada zenciler yoktu, camiamız üzerindeki komplolar devam ediyor, yıllar önce bizi pet şişe yağmuruna tuttular, maç sonu bizi tahrik etmek için sevindiler. Hayatında topa ayağı ile dokunmamış, heyecanını bile yaşamamış insanların insafsızca, holiganca yaklaşımları yüzünden futboldan zevk alamıyoruz. Eskiden eğlenmek, hayatın stresini unutmak, arkadaşlarla bir araya gelmenin güzel bir yoluydu futbol.
İnsanlara geçim sıkıntısını, geleceğe dair beklentilerini, demokratik haklarını, gelecek nesillerin durumunu bir günlüğüne değil de her gün unutturmak için futbol bir araç olmuş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder