1 Kasım 2015 Pazar

Türkiye'nin Seçimi...

   Amin Maalouf der ki; İnsanlar bir dinleri oldukları için ahlaka ihtiyacı kalmamış gibi davranıyorlar. Türkiye bunu yaşıyor... Bir seçimi daha geride bırakırken gönül rahatlığı ile şunu söyleyebilirim. Ben önüme bakmaya devam ediyorum. Bu ülkenin çözmesi gereken sorun iktidar değil. Bizi yönetecek insanları seçme özgürlüğüne sahibiz ama muhalefet edecek insanları seçme özgürlüğümüz yok. Çünkü alternatif yok. 

   Ülke terör batağına batmışken , komşuları ile ilişkilerini sıfırlamışken, ekonomisi durgunlaşmışken, dinimizde zorlama yok iken birileri bir şeyleri zorluyorsa ve muhalefette buna rağmen ilerleme yok ise bu seçimi Ak Parti kazanmadı, Türkiye kaybetti arkadaş. Bir lokma bir hırka, komşusu aç iken yatan bizden değildir, işçinin emeğini teri kurumadan verin, işi ehline verin diyerek iktidara gelenler; şatafat içinde boğuluyorlar. Para toplayıp fakir fukaraya yapılan yardımlarla onların gönlünü kazanmayı büyük marifet sayanlar, İnsanların yoksulluğunu istismar ediyor.

   Hangi partiye oy verirsek verelim. Hesap sormalıyız bizi yönetenlerden. Ama şu sıkıntıyı yaşıyoruz. Mesela dürüstlük , özgürlük, iç barış , adil gelir dağılımı , eşitlik dediğimizde "ama onlar yol yaptı diyoruz" , savunduğunuz değerler yok oldu dediğimizde " ekonomi büyüdü , ortadoğu da lider ülke olduk" diyoruz. 

      Batıyı eleştiriyoruz ama onların ürettikleri tüm nimetleri kullanmaktan da vazgeçmiyoruz. 13 yıldır İslamcı bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Ama yolsuzluk , rüşvet ve terör azalmadı. Sakın şöyle bir savunmaya geçmeyin. Bundan önceki iktidarlar da yok muydu? Vardı ama bunları eleştirip iktidar olanlar bir de üzerine Müslümanız diyenlerin bunları devam ettirmesi sizi rahatsız etmiyor mu? 

   Birileri 50 yıl önce uzay çağına geçmişken biz hala duble yollara hasretiz. Söyleyin İslam coğrafyasında sayabileceğimiz kaç tane aydın insan var. Kaç tane sinemacı , edebiyatçı , ekonomist var? Hala binlerce yıllık Osmanlı ve Selçuklu mimarisi ile övünüyoruz. Taş üstüne taş koymuyoruz. İlk yerli uçak , ilk yerli tank , ilk yerli tüfek... Ama daha kendi içimizdeki savaşı kazanamadık. Birilerinin Türkiye'ye zarar vermek istediğini ve Tayyip Erdoğan'a düşmanlık ettiğini düşünüyoruz. Bu ülkede solcular iktidarken komünizm gelmedi, sağcılar iktidarken de Hitlerin Almanya'sı  olmadık. Bugün ise  İslamcılar iktidar ve ülkeye şeriat gelmedi. Ama bu ülkede muhalefet ediyorsan her zaman vatan hainisin , her zaman düşmansın.  

        Eskiden başörtüsü için sokağa çıkanlara medya şunu diyordu: " Türkiye'yi geriye götürmek istiyorlar." Bugün hakkını aramak için sokağa çıkan gençler için ne diyor yandaş medya: " Türkiye'yi geriye götürmek istiyorlar."  Kendimize sormamız gereken soru şu: Ak partinin İslamcılığı bu ülkeyi daha mı demokrat yaptı , daha mı iyi bir eğitim seviyemiz var , yoksulluk mu azaldı? Bir kesim Atatürk'ü yedirmeyiz dediğinde , onu putlaştırıyorsunuz diyenler. Bugün Cumhurbaşkanı'na toz kondurmuyorlar. 

       Almanya'da 700 Euro'luk masrafını devlete kitleyen cumhurbaşkanı istifa ediyor, Güney Kore'de feribot kazasından sonra istifa eden başbakan var, korumasız gezen bir Danimarka başbakanını da unutmamak lazım. Ve tabi ki eski Uruguay Cumhurbaşkanı Jose Mujica'yı anmadan geçemeyeceğim. Mujica'nın askerleriyiz. 

         Son olarak ben geleceğe ümit ile bakmak istiyorum artık. Benim kavgam ekmek kavgası. Aileme, kız kardeşime daha iyi bir gelecek sunmak istiyorum. Helal rızkımı gönül rahatlığıyla kazanmak istiyorum. Kendi fikirlerimi gönül rahatlığı ile söylemek istiyorum. Statlarda dolu tribünlerde maç izlemek istiyorum. İnsanlarımızın birbirine empati ile bakmasını istiyorum. Çok şey mi istiyorum...
      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Var mıydık? Belki Biraz...

Artık çalar saatin ruhumu kamçılarcasına ötmesine gerek duymadan uyanabiliyorum. Telaş yok, karnımda uçuşan rahatsız kelebekler yok, geç kal...