Bu akşam karamsar yazmayacağım, üzerimde bir gevşeklik hissediyorum. Siyasi bir yazı yazsam mı diye düşündüm. Lakin arkadaş memleketi kurtaramayacağımı 23 yaşımda fişlenerek anlamıştım. Ailemin de dediği gibi her şeyin fazlası zarar. Çok okuduğum için kafam karışmış. Sıradan bir vatandaş olarak her siyasi görüşü yerdiğim için, genel de bu tür tartışmalarda kimse benden taraf olmuyor. Yani bertaraf olmaya mahkumuz. Ekonomi yazayım dedim ama ondan da elimi ayağımı çektim artık. Oturup da insanlara ekonomik büyüme ile kalkınma arasındaki farkı mı anlatayım. Döviz kuru politikası, cari açık, katma değer olmadan yapılan üretim, işsizlik vesaire.
İşin ilginci cahil kalsak insanlar alay eder. Çok okuduk diye görgüsüz muamelesi görüyoruz. Ulan okuduk da ne oldu? SGK prim günlerimi sayıp emekli olacağım günü hesaplıyorum. Emekli ikramiyesi ile sahil kasabasındaki ev fiyatlarını takip ediyorum şimdiden. Önümüzdeki 30 yıl için forward yapıp alacağım köy evinin fiyatını mı sabitlesem. Bahçeye domates,biber ekerim göstermelik. Can Yücel'in Datça'sı, Bukowski'nin otel odaları, Nazım'ın zindanları varsa... Bizim de ne bileyim kayığımız olur, bahçemiz olur. Bir mekanımız olsun yani.
Neredeyse 10 yıl olacak Kuzguncuk müdavimlerinden olduk. Bak Can Yücel deyince aklıma geldi. Çocukluk hayalimiz olan kafeyi de açtı çocukluk arkadaşımız. Kitabımızı alıp gidiyoruz, gecelere kadar muhabbet sohbet. Ön yargı olmadan, akıl ve mantık çerçevesinde her fikre saygı duyarak tartışıyoruz, konuşuyoruz. Yeni şeyler öğreniyoruz. Şiirler okuyoruz.
Kariyer denen illeti çok şükür üzerimizden attık. Aramıza itü, odtü mezunlarını almıyoruz. O yüzden gelecekte CFO olacak potansiyel de adam yok. Dükkanını su basan Alibeyköy esnafından oluşuyor profil. Kahve önünde geçmişi yad eden kasketli amcalar gibiyiz. Evlenilecek kız profilini de kafamızda çizdik. Ilımlı, makul, eğitimli ama gözünü kariyer hırsı bürümemiş. Edebiyattan, hayattan, espriden anlayan. Yemek yemekten ve yemek yapmaktan zevk alan. Anlayışlı ve en az 2 çocuk yapacak bir zevce... Henüz böylelerini analar doğurmadığı için, doğanları da birileri kaptığı için hayalleriyle yetiniyoruz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder