3 Mayıs 2017 Çarşamba

Karanlığa Bir Mum'da Sen Yak !

       Bugün apayrı şeyler yazmak istiyorum. İş çıkışı ekipçe Gayrettepe Metrosundaki Karanlıkta Diyalog etkinliğine katıldık. 1 saat boyunca zifiri karanlıkta elimizde görme engellilerin kullandığı sopalar ile duvara ve birbirimize tutunarak farklı bir deneyim yaşadık. Ki bunları zar zor yaparken bir de rehberimiz vardı. 

     Güya okumuş, çok bilmiş, duyarlı insanlarız ya. Hani her şeyi gözlemleyip kendi değer yargılarımızı şekillendiriyoruz. Empati kurmak veya görme engellilerin yaşadığı zorlukları anlamaktan ziyade ben daha çok yaşamın güzelliğini anladım bir kez daha. Dikkat edersek çevremizdeki engelli insanlar genelde çok naif, nazik, güler yüzlü, anlayışlı insanlardır. Yani ben böyle olduklarını düşünüyorum. Bir insanı görünüşüyle yargılayamıyorsunuz. Kalp gözü denen şey var ya. Bir insanı sesinden tanıyorsunuz. Samimiyetini, sevgisini, sevecenliğini kelimelerden ve seslerden anlıyorsunuz. Birbirinize dokunmak o kadar özel bir şey ki. 

       Bir yere yetişmek için acele etmek zorunda değilsiniz. Hayatı sindire sindire yaşıyorsunuz. Görmeden hayata pozitif bakabiliyorsunuz. Kendi iç dünyanızda düşüncelerinizle, hayallerinizle karanlığa bir mum yakıyorsunuz. Bizler gören gözlerimizle konuşurken birbirimizin yüzüne bakmazken, onlar siz konuştuğunuzda gülen gözleri ile sizi dinliyor ya. Nasıl bir güzelliktir anlatamam. Egoyu tamamen kaldırıp çöpe atıyorsunuz. Dış görünüşün bir önemi yok hayatta. En fazla sesinizin güzelliği ile bir adım öndesiniz. Tutunacak dalınız; yolunuzu bulmak için girdiğiniz bir kol veya beyaz bir çubuk değil. İyi niyetiniz, dürüstlüğünüz, sevecenliğiniz size her daim yol gösteriyor, önünüzü aydınlatıyor. 

     Türkiye'de sıradan bir vatandaş olarak yolda yürümek zor iken, bir de onları düşünün. Kaldırımlarda yürümek her geçen zorlaşırken, dükkanlar tarafından işgal edilirken kaldırımlar, insanlar birbirini ezercesine yürürken, onların iyiliği için yapılan sarı çizgileri biz işgal ederken, onların bize gösterdiği hoşgörüye ne demeli. Engeli olanlar onlar değil bizleriz. 

         Bugün görme engelli bir insanı kıskandım; hayata benden daha pozitif bakabildiği için. Mantığı ile duygularını aynı terazide adilce tartabildiği için kıskandım. Güzellikleri görmek için bir çift gözden fazlasına sahip olmamız gerektiğini hatırlattığı için kıskandım. Her şey daha güzel olacak onlar hayatımızda daha fazla yer aldığında. O yüzden bizle ayrı yolda yürümesinler, bizden uzağa oturmasınlar, sessiz gülmesinler, yere bakmasınlar... Karanlığa gömüldüğümüz şu hayatta yolumuzu o güzel kalpleri ile aydınlatsınlar.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dünyaya hoş geldiniz orospu çocukları!

Çocukluğumdan beri her zaman yaşadığım bir duygu vardır. Bunaldığımda kaçıp saklanabileceğim bir yer bulmak ve orada yalnızlığın verdiği ses...