22 Eylül 2016 Perşembe

Sanırım Büyümekle Çocukluk Etmişiz...

           Yaprakların sararmaya başladığı güzel bir Eylül sabahında annem usulcana sesleniyor, başımı okşayarak uyandırıyor. Gömleğim, pantolonum ütülenmiş sandalyeme asılmış muntazaman. Liseye başlıyorum. Karnımda tarif edilemez bir ağrı; kelebekler mi uçuşuyor desem yoksa fazla edebiyat parçalamadan motor mu bozuldu desem bilemedim. 13 yaşımda okulun ilk günü ve annem benimle okula kadar geliyor. Benimle okula gelen bir annem olduğu için şanslı mıyım? Yoksa arkadaşlarımın ağzına sakız olacak kadar hanım evladı mıyım orası meçhul. 

             Bir zamanlar çabucak bitsin dediğim günlerin özlemini duyuyorum desem nankörlük etmiş olurum öyle değil mi? Her Türk genci gibi zamanı geriye alabilsem ne yapardım diye düşünüyorum bazen. Aynı kızları sever miydim? Okuldan kaçıp futbolcu olma hayalimin peşinden koşmak yerine, dizimi kırıp ders çalışır mıydım? Daha iyi bir üniversiteye girsem sanki daha mı mutlu olacaktım yoksa geçirdiğim onca güzel zamanı mumla arar mıydım?  

        Para kazanmayı düşünmediğimiz, kariyer nedir, nasıl yapılır, kime yalakalık yapılır bilmediğimiz zamanlar. Şıpsevdiyiz, hata yaptığımızda kulağımız çeken hocalarımız da var, alıp karşısına derdimizi dinleyenimiz de. Hayatın kargaşasına dur dediğimiz teneffüs aralarımız var. O kısacık aralara sıkıştırdığımız aşklarımız, şakalarımız, kahkahalarımız, hayallerimiz var. Her şeyden önemlisi kaybettiğimiz zamanın bir telafisi var. 

              En çok nesini özlüyorsunuz derseniz. Kendim olabilmeyi özlüyorum. Mesela bugün hakkımı ararken süklüm püklüm olurken aman tadımız kaçmasın, aman ekmeğimizden olmayalım derken. O günlerde çatır çatır kavga ediyorduk. Yumruğumuzu masaya değil direkt kafaya indiriyorduk. En afillisinden bir küfür savuruyorduk birbirimizin yüzüne. Kol kırılsa da yen içinde kalmıyordu. Çok bunaldığımızda kaçıp yalnız başımıza kalacağımız bir merdiven altı vardı her zaman. Bir bank köşesine oturup kızların savrulan eteklerini izlerdik. En güzeli de kavga ettiğimizde bizi ayırıp, hadi birbirinizi öpüp barışın diyen büyüklerimiz vardı. Bugün yaşadıklarımızı göz önüne alırsak sanırım büyümekle çocukluk etmişiz... 

               

                 
              

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dünyaya hoş geldiniz orospu çocukları!

Çocukluğumdan beri her zaman yaşadığım bir duygu vardır. Bunaldığımda kaçıp saklanabileceğim bir yer bulmak ve orada yalnızlığın verdiği ses...