Demokrasi, üzerine çokça konuşulup yazılan hatta uğruna katliamlar yapılıp milyonlarca insanın kanının döküldüğü bir düşünce, ideoloji bir çok şey diyebiliriz. Her an her gün tv'lerde, yazılı medyada yer bulan bu konu hakkında bende bir şeyler yazmak istedim...
Antik çağdan günümüze filozoflar ile başlayan bu fikir akımı Roma'da dikkate alınmış, Rönesans'da üzerine eserler verilmiş ve Fransız ihtilali ile zirve yapmış diyebiliriz. Yani bugün yaygın kanı ile söyleyecek olursak demokrasi sonu olmayan bir yolculuk ve her geçen gün gelişmekte olan bir yönetim biçimidir. Bu kanıya herkes doğrudur diyebilir ama bana pek de inandırıcı gelmiyor açıkça. Tarih kitaplarında okuduğumuz üzere demokrasiyi sınıflandırıp saf demokrasi, temsili demokrasi gibi ayrımlar yapıyorsak demek ki geçmiş daha demokratik bir yapıya sahipti. Şimdi bu sözün üzerine skolastik düşünce, cahiliye döneminde yaşayan bir insan topluluğu nasıl olurda demokrasi ile yönetilir. O zaman ben bugüne bakarım...Madem medeniyet bu kadar gelişti, monarşi yıkıldı, insan hakları bildirgesi yayınlandı ve mahkemesi kuruldu, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi, teknoloji en ileri düzeyde ve en önemlisi bilgiye, doğruya ulaşmak bu kadar kolay iken insanlık geçmişe nazaran bir adım öne mi gitti. Hiç zannetmiyorum. Sadece insanlara haklarından vazgeçmesi veya unutması için ellerine oyuncaklar verildi.
Daha çocuk yaşta haksızlıklara uğrayıp hak arama peşine düşüyoruz. Belli ideolojilere hayran olup siyasi ve sosyal hareketin içinde bulunuyoruz. Kendi doğrularımızı inanıp kendi yolumuzdan ilerliyoruz. Ta ki başkalarının doğruları ve yoluyla kesişene kadar. O andan itibaren güçlü olan iktidarını kurarken, yenilgiye uğrayan demokrasi çığlıklarıyla hakkını aramaya başlıyor. Yani iktidarın var olan demokrasisi azınlığın demokrasisini ortadan kaldırıyor. Ve en nihayetinde var ile yok arasında bir demokrasi tartışmasına başlayıp günümüze geliyoruz. Çok güzel bir söz vardır bu konu hakkında: "Demokrasi vardır ama benim partim kazanırsa..." Kısaca eğer bir demokrasi varsa şu an kimin demokrasisini yaşıyoruz?
Savaşın, ölümün, mağduriyetin, esaretin olduğu bir dünyada biz insanlar hep varolan sistemi eleştirdik. Zamana göre farklı isimler verdik. Feodalleri beğenmedik, Krallıklar kurduk, bir akım başlattık Cumhuriyetleri kurduk ve şimdi Cumhuriyetin olduğu bir ortamda arayışlarımız devam ediyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder