16 Temmuz 2012 Pazartesi

Sistem'e Bir Bakış

       Güneş ışıkları penceremin kenarından gözüme vururken İstanbul'da güneşli ve bir o kadar da sıcak bir günün olacağının habercisiydi bu durum. Henüz tam olarak alışamadım evimde uyanıp kahvaltı yapmaya, her üniversite öğrencisinin mezun olup temelli olarak eve dönüşünden sonra yaşadığı rutin duygular olsa gerek benimkilerde.
        Büyük bir hevesle; kendime yeni bir hayat,daha özgür bir yaşam kuracağım hevesi ile terk ettiğim evime yine büyük bir hevesle geri döndüm. Tabi bu sefer şartlar ve koşullar benim aleyhimeydi. Dile kolay 5 yaşımda iken adım attığım okul yaşantıma 17 yıl sonra veda ettim.17 yıl koskoca bir ömrün dörtte biri okul sıralarında dirsek çürüterek yitip gitti. Yitip gitti diyorum çünkü bu 17 yıl bana pek de farklı şeyler katmadı. Tekrar etmek bilginin kalıcılığını sağlar fakat eğitim sistemi bize tekrarı değil ezberi dayattı. Çok şükür diyorum bu çileli günleri geride bıraktım;çünkü yarının ne olacağı belli değil. Eskiden 13-14 yaşına kadar standart bir eğitim alır,ne olacağına, kendine nasıl bir yol çizeceğine ondan sonra karar verirdin. Peki şimdi öyle mi? Aileler çocuklarının geleceklerine artık yatırım yapıyorlar. Okul öncesi eğitimde 5 yaşındaki çocukların ileride ne olacağına karar verilip ona göre bir eğitim haritası çiziliyor. Evet bu güzel bir gelişme bilinçli ve sağlam temeller üzerine kurulmuş bir eğitim sistemi oluşturulabilir; fakat el kadar çocuklar daha küçücük bir yaşta yarış atı gibi birbirleriyle rekabete girip sinir, stres harbi yaşıyorlar. Alt tarafı seviyelerini ölçecekleri bir sınava hazırlanmak için geceli gündüzlü çalışıp,dershanelere tonlarca para akıtıyorlar ve bunu her 4 yılda bir tekrar ediyorlar. Kolay değil böyle bir yaşantıyı 17 yıl devam ettirmek.
       Bazı zamanlarda ailelerimiz bize yetişkinlerin hayatının zorluklarından bahseder, okumakta ne var: "ah keşke bizde sizin yerinizde olabilsek deyip" bizleri küçümserlerdi. Şimdilerde bu lafı söylerken iki kere düşünüyorlar. Eğitim hem masraflı hem de daha meşakkatli bir hal aldı. İnanın bana 2 yaşında kardeşimin bile ilerde nasıl eğitim alacağını, bizim ona nasıl imkanlar sunacağımızı ve nereden nasıl başlamamız gerektiğini şimdiden düşünmeye başladık. İnsan 50 yıl öncesini özlemiyor da değil, çocuk dünyaya geliyordu kendine kendine okuyup adam oluyordu :)

       Umarız artık bizim eğitim sistemimizde yerli yerine oturur ve sinir katsayısı yüksek,karamsar,kısık bakışlı bir gençliğin yerine kendi özgüveni olan,yüzünden gülümsemesi eksik olmayan bir genç nesil yetiştiririz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dünyaya hoş geldiniz orospu çocukları!

Çocukluğumdan beri her zaman yaşadığım bir duygu vardır. Bunaldığımda kaçıp saklanabileceğim bir yer bulmak ve orada yalnızlığın verdiği ses...