Zor zamanlardan geçiyoruz. Kim geçmiyor ki aslında, sorsanız herkes perişan kendi derdimize düşmekten ne olmuş ne bitmiş haberimiz yok. Dünyaya birileri gelirken, birileri ebedi yolculuğa yelken açıyor. Bir gün ailecek bir araya gelip yeni gelen üyeye merhaba derken, ertesi gün bir diğerini yolcu etmek için yas tutar oluyoruz. Hayat, dengesinin hassas olduğu bir terazi ise kantarın ucunu kaçırmamalıyız işte o zaman mutluluğunun ucundan tutabiliriz belki...
Bugünlerde melankoli halinde etraflarda dolanıyorum. Bakıyorum ama görmüyorum sanki; nedir asıl olan görünen mi yoksa arkasında gizlenen mi? Hayatta her şeyi kitaplardan öğrenemeyiz bazen kitap gibi okunacak insanlar lazımdır bize bunlar en yakınlarımız da olabilir hiç güvenmediklerimiz de yeter ki okumasını bilelim.Her erkek evladın babası ile özel bir ilişkisi vardır benim de böyle bir ilişkim yok dersem yalan olur ama gerçekten bizimkisi sıradışı biraz. Hani babalarımızdan genelde duyarız ya "ben babamdan ne gördüysem sende onu göreceksin veya benim babam bana ne verdi ben sana vereyim." Evet baba olmak kadar bir babanın erkek evladı olmakta bir o kadar zor. Baba evin çatısı ise biz o çatıyı ayakta tutan kolonlarız. Dimdik olmalı ve vakti geldiğinde evin çatısı olmaya hazır olmalıyız.
Babam bana hiçbir zaman oğlum bunu böyle yaparsan daha iyi olur, bak hayat böyle bir şey dikkat et demedi. Beni elimden tutup bir kenara oturttu ve sadece izlememi istedi. Önceleri hep babama kızardım, neden beni ciddiye almıyor diye ama sonra anladım ki önemli olan senin kendini ciddiye alman zaten sonrası geliyor. Erkek evlat olmak gerçekten zordur, çocuk olsan bile evin işlerini yakından takip edersin varlığınla bile babana destek olur ona güç katarsın. Bugüne kadar sağolsun babam bana her istediğimi aldı; ama bende ne istediğimi bildim her zaman. Şimdi düşünüyorum da 22 yaşında hayata yeni başlayan bir adam olarak oturup babamın bana öğretmediklerinden veya vermediği maddi imkanlardan dolayı şikayet etmek yerine bunca zaman yanımda olduğu için şükretmem gerektiğini öğrendim. Babalar ulu bir ağaç gibidir, bunaldığımızda onun o serinletici gölgesi altında huzuru buluruz.
İhtiyarlar her ne kadar ben bilirimci olsalar da yaşlandıkça daha da çekilmez olsalar da en nihayetinde bizi adam ederken bu hale geldiler değil mi? Keşke biraz da mal mülk bıraksalardı da biz de yolumuzu bulsaydık hani fena da olmazdı sanki:)) Herşeye rağmen iyi ki varlar...
Bugünlerde melankoli halinde etraflarda dolanıyorum. Bakıyorum ama görmüyorum sanki; nedir asıl olan görünen mi yoksa arkasında gizlenen mi? Hayatta her şeyi kitaplardan öğrenemeyiz bazen kitap gibi okunacak insanlar lazımdır bize bunlar en yakınlarımız da olabilir hiç güvenmediklerimiz de yeter ki okumasını bilelim.Her erkek evladın babası ile özel bir ilişkisi vardır benim de böyle bir ilişkim yok dersem yalan olur ama gerçekten bizimkisi sıradışı biraz. Hani babalarımızdan genelde duyarız ya "ben babamdan ne gördüysem sende onu göreceksin veya benim babam bana ne verdi ben sana vereyim." Evet baba olmak kadar bir babanın erkek evladı olmakta bir o kadar zor. Baba evin çatısı ise biz o çatıyı ayakta tutan kolonlarız. Dimdik olmalı ve vakti geldiğinde evin çatısı olmaya hazır olmalıyız.
Babam bana hiçbir zaman oğlum bunu böyle yaparsan daha iyi olur, bak hayat böyle bir şey dikkat et demedi. Beni elimden tutup bir kenara oturttu ve sadece izlememi istedi. Önceleri hep babama kızardım, neden beni ciddiye almıyor diye ama sonra anladım ki önemli olan senin kendini ciddiye alman zaten sonrası geliyor. Erkek evlat olmak gerçekten zordur, çocuk olsan bile evin işlerini yakından takip edersin varlığınla bile babana destek olur ona güç katarsın. Bugüne kadar sağolsun babam bana her istediğimi aldı; ama bende ne istediğimi bildim her zaman. Şimdi düşünüyorum da 22 yaşında hayata yeni başlayan bir adam olarak oturup babamın bana öğretmediklerinden veya vermediği maddi imkanlardan dolayı şikayet etmek yerine bunca zaman yanımda olduğu için şükretmem gerektiğini öğrendim. Babalar ulu bir ağaç gibidir, bunaldığımızda onun o serinletici gölgesi altında huzuru buluruz.
İhtiyarlar her ne kadar ben bilirimci olsalar da yaşlandıkça daha da çekilmez olsalar da en nihayetinde bizi adam ederken bu hale geldiler değil mi? Keşke biraz da mal mülk bıraksalardı da biz de yolumuzu bulsaydık hani fena da olmazdı sanki:)) Herşeye rağmen iyi ki varlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder