17 Şubat 2013 Pazar

"Düşünme sadece Yaşa" desem de olmuyor...

             Koca bir gün daha tozlu raflardaki yerini aldı. Basit ve sıradan ömrümün bir sayfası daha kayda değer bir şey olmadan karalandı ve şimdi yastığa başımı koymadan önce gelecekte beni bekleyen güzel günlerin hayalini kurarak koyunları saymaya başlıyorum. Kolay olmuyor tabi ki kardeşim her gece olduğu gibi  yatmadan önce evin altını üstüne getirerek annemi sinir krizlerine sokmayı başarıyor. Kardeşim evimizin kapısından içeri girdiği günden beri her gecemiz bir cümbüş...

               50 yaşında değişmez dediğimiz babam, her geçen gün beni şaşırtmaya devam ediyor. Belki hala aramızdaki görünmeyen engelleri kaldıramadık ama içten içe birbirimize olan sevgi ve saygımız büyüyor. Belki bana göstermediği yakınlığı kardeşimde gösterir diye ümitleniyorum. Yılların yorgunluğu yüzünden okunuyor koca adamın. Ya anneme ne demeli. 40 yaşından sonra bir çılgınlık yapıp ikinci çocuğu doğurarak kendini tüm mahalleye ve aileye kanıtlaması. Yıkılmadım ayaktayım a dostlar :) Hani hep kendi kendime diyorum ya hayatımın bir anlamı olmalı. Sabahları koşarak gideceğim bir iş, yanında hayatın stresinden ve ikiyüzlülüğünden kurtulacağım bir eş işte annem de kaybettiği anlamı yıllar sonra Dila'da buldu.

                Beni büyütüp adam etmek için yıllarını harcayan insanlar şimdi aynı şeyi kardeşim için yapıyorlar. Yıllardır belki boşu boşuna birbirimizi yedik, geçim derdi yüzünden uykusuz geceler geçirdik. Dünya malı dünya kalıyor diye boşuna demiyorlar. Asıl servet insan evladı değil mi ? Aileme karşı hayırlı bir evlat mıyım bilemiyorum. Bugüne kadar varlığımla onları ne kadar mutlu ettim veya varsa eğer bir başarım ne kadar gururlandırdım onu bile bilmiyorum.

                  Üniversiteden mezun olduktan sonra hep iyi bir hayata sahip olmak için kendimi paraladım durdum. 6 ay boyunca nasıl iş bulamam diye sitemde bulundum. Bazı şeyleri bir an önce yapıp kenara koymalıydım. Bir ev, araba, belki bir yazlık, bankada birikmiş para, güzel bir evlilik, rahat ve lüks bir yaşam...Tipik bir Türk insanın kuracağı hayaller. Koskoca bir hayatı bunlara endeksleyen bir düşünce. Hass.ktir oradan dediğinizi duyar gibiyim. Eyvallah canınız sağolsun. Sanırım ufaktan kafayı sıyırmaya başladım.
                  Şu an bir işim var, bazı şeyler yolunda gidiyor, her zaman olduğu gibi güzel hayallerim var, sıradan ve sade bir yaşantıya sahibim, gereksiz insanlardan uzağım, sürekli gülmeye çalışıyorum ama düşünmeden de edemiyorum. Arkamıza bir rüzgar aldık derin sulara yelken açıyoruz.  Kendimi kandırmayayım evet kabul ediyorum. Planladığım çoğu şey gerçekleşmeyecek, bazı şeyler yolunda gitmeyecek. İnsanlar belki düşüncelerimden dolayı benimle alay edecek. Basit ve sığ görüşlerim kabul de görmeyecek. Fakat neden daha güzel ve refah bir hayat sürmek adına kendimi paralayayım ki.7 milyar insanın içinde farklı bir zerre olmak için cebimin şişkin, karnımın tok mu olması lazım. Çok derin konular bunlar 22 yaşında bir çocuk için belki de akla getirilmeyecek düşünceler; fakat insan evladı bu kadar farklı insanın ve düşüncenin arasında sıkışıp kalınca neye sığınacağını bilemiyor. İyi bir çocuk olursam belki bir gün Şirinler köyünü görebilirim hee ne dersiniz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dünyaya hoş geldiniz orospu çocukları!

Çocukluğumdan beri her zaman yaşadığım bir duygu vardır. Bunaldığımda kaçıp saklanabileceğim bir yer bulmak ve orada yalnızlığın verdiği ses...