Sevgililer günü yaklaşıyor vitrin camları yılbaşından sonra yeniden süslenmeye başladı. O güne özel aktiviteler, organizasyon hazırlıkları planlandı. Herkes o günü kendisi ve sevdiği insan için farklı olmasını istiyor ve buna göre hazırlık yapıyor. Kızlar şimdiden hediyelerini almış o günü sabırsızlıkla beklerken; biz erkekler daha ne alacağımıza karar verememişken bir de özel bir mekan bulmak ve özel bir gece yaşatmanın telaşına girmişiz. Tabi bunları söylerken yanlış anlaşılmasın ben her zaman olduğu gibi bu özel günü yalnız,kafası rahat belki de biraz kıskanç birisi olarak geçireceğim. Ama olsun halimden memnunum.
Kafama takılan her konu hakkında düşünmüşümdür. Hatta bu aşırı düşünce hali saçlarıma erken yaşta aklar düşmesine sebep olmuştur. Ama bugüne kadar bir kız için özel bir insan olma şerefine nail olamadım. Heralde böyle bir şey olsaydı bırakın saçlarımın beyazlamasını, beyazlayacak saçım bile olmazdı kafamda. Bunun tek sebebi gereğinden fazla makul bir adam olmam.
İlginç bir mantık yürütüyorum paylaşmadan edemeyeceğim. Ben maddiyata önem veren bir insan değilim ama beraber yaşayacağım insana iyi bir hayat sunmak isterim. Çünkü benim rahatlığıma o sahip olmaya bilir. Bir tas çorba, bir kuru ekmeği paylaşırım diyen bir insan evladı varsa eğer lütfen bana ulaşsın; o kızı dünyanın en mutlu kızı yapacağıma dair bir garanti verebilirim ama olmadığı için en başa dönüyorum. 28-29 yaşıma kadar hayatımı bir düzene oturtup, belli bir birikim yapmak istiyorum. Bunun sözü,nişanı,düğünü,balayısı,alışverişi,ev döşemesi vesairesi var. Bugün her kız bu güzel şeyleri yaşamayı hak ediyor. Eee bu kadar şey hazıra dayanmaz. Sadece maddi birikim değil entellektüel bir birikim de lazım. Peki bu entellektüel birikim bir kıza aşık iken yapılabilir mi? Yapan da var ama geneli aptal aşık modunda olduğu için beceremiyor tabiri caizse ben de bir kıza aşık olup gemileri yakarım diye korktuğumdan pek yanaşmıyorum bu konulara. Şimdi bir kız ile ilişkiye başlasam 6 yıl flört edebilir miyim orası bile meçhul.
İnsanlar artık daha evlenmeden karı koca hayatı yaşıyor. Günün büyük bir bölümünü beraber geçiriyorlar, alışverişe beraber gidiyorlar, akşamları birbirlerine haber vermeden bakkala bile gitmiyorlar, evli bir çiftin yaşayacağı her şeyi henüz evlenmeden yaşıyorlar. Buna cinsellik de dahil. Ve sonrası o kadar yıldan sonra formalite icabı nikah memurunun önünde imza attıktan sonra bazı şeylerin farkına varıyorlar. Aslında evliliğin onlar için bir anlam ifade etmediğini anlıyorlar. Çünkü evlenmeden önce de aynı hayatı yaşıyorlardı.
Ben sıkıcı bir insanım arkadaş akşamları kitap okur, çay içerim. Beraber yaşayacağım insanla sohbet etmek isterim. Yani beraber olacağım insan gözüme baktığında kalbimden geçeni anlamalı. Aynı dilden konuşmalı benimle. Belki de farklı düşündüğümden dolayıdır ki yalnızlık bana daha cazip geliyor.
Biraz daha ileriye gideyim insanlar bana bu devirde evlenmiş olmak için evleniyor gibi geliyor. Sinemaya, alışverişe yalnız gitmemek için, geceleri soğuk yatağı ısıtmak için, mutlu ve güzel anlarında yalnız olmamak için evleniyorlar. Yani hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde lafı var ya...İşte insanlar sadece sağlıkta ve iyi günde beraber olmanın peşine düşmüş...Belki yanlış düşünüyorum veya eksik düşünüyorum hatta hüsnü kuruntu da yapıyor olabilirim. Bilmiyorum nasıl bir arkadaş,eş veya bir baba olacağım. Bunları düşünmek için erken olabilir ama ufaktan kendimizi hazırlasak iyi olur. Hiç ummadığımız bir anda karşımıza çıkabilir o insan evladı...
Kafama takılan her konu hakkında düşünmüşümdür. Hatta bu aşırı düşünce hali saçlarıma erken yaşta aklar düşmesine sebep olmuştur. Ama bugüne kadar bir kız için özel bir insan olma şerefine nail olamadım. Heralde böyle bir şey olsaydı bırakın saçlarımın beyazlamasını, beyazlayacak saçım bile olmazdı kafamda. Bunun tek sebebi gereğinden fazla makul bir adam olmam.
İlginç bir mantık yürütüyorum paylaşmadan edemeyeceğim. Ben maddiyata önem veren bir insan değilim ama beraber yaşayacağım insana iyi bir hayat sunmak isterim. Çünkü benim rahatlığıma o sahip olmaya bilir. Bir tas çorba, bir kuru ekmeği paylaşırım diyen bir insan evladı varsa eğer lütfen bana ulaşsın; o kızı dünyanın en mutlu kızı yapacağıma dair bir garanti verebilirim ama olmadığı için en başa dönüyorum. 28-29 yaşıma kadar hayatımı bir düzene oturtup, belli bir birikim yapmak istiyorum. Bunun sözü,nişanı,düğünü,balayısı,alışverişi,ev döşemesi vesairesi var. Bugün her kız bu güzel şeyleri yaşamayı hak ediyor. Eee bu kadar şey hazıra dayanmaz. Sadece maddi birikim değil entellektüel bir birikim de lazım. Peki bu entellektüel birikim bir kıza aşık iken yapılabilir mi? Yapan da var ama geneli aptal aşık modunda olduğu için beceremiyor tabiri caizse ben de bir kıza aşık olup gemileri yakarım diye korktuğumdan pek yanaşmıyorum bu konulara. Şimdi bir kız ile ilişkiye başlasam 6 yıl flört edebilir miyim orası bile meçhul.
İnsanlar artık daha evlenmeden karı koca hayatı yaşıyor. Günün büyük bir bölümünü beraber geçiriyorlar, alışverişe beraber gidiyorlar, akşamları birbirlerine haber vermeden bakkala bile gitmiyorlar, evli bir çiftin yaşayacağı her şeyi henüz evlenmeden yaşıyorlar. Buna cinsellik de dahil. Ve sonrası o kadar yıldan sonra formalite icabı nikah memurunun önünde imza attıktan sonra bazı şeylerin farkına varıyorlar. Aslında evliliğin onlar için bir anlam ifade etmediğini anlıyorlar. Çünkü evlenmeden önce de aynı hayatı yaşıyorlardı.
Ben sıkıcı bir insanım arkadaş akşamları kitap okur, çay içerim. Beraber yaşayacağım insanla sohbet etmek isterim. Yani beraber olacağım insan gözüme baktığında kalbimden geçeni anlamalı. Aynı dilden konuşmalı benimle. Belki de farklı düşündüğümden dolayıdır ki yalnızlık bana daha cazip geliyor.
Biraz daha ileriye gideyim insanlar bana bu devirde evlenmiş olmak için evleniyor gibi geliyor. Sinemaya, alışverişe yalnız gitmemek için, geceleri soğuk yatağı ısıtmak için, mutlu ve güzel anlarında yalnız olmamak için evleniyorlar. Yani hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde lafı var ya...İşte insanlar sadece sağlıkta ve iyi günde beraber olmanın peşine düşmüş...Belki yanlış düşünüyorum veya eksik düşünüyorum hatta hüsnü kuruntu da yapıyor olabilirim. Bilmiyorum nasıl bir arkadaş,eş veya bir baba olacağım. Bunları düşünmek için erken olabilir ama ufaktan kendimizi hazırlasak iyi olur. Hiç ummadığımız bir anda karşımıza çıkabilir o insan evladı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder