16 Temmuz 2016 Cumartesi

15 Temmuz Darbe mi Tiyatro mu?

           Güzel bir akşam Kuzguncuk'ta kardeşlerimle oturmuş çikolata - çay keyfi yapıyoruz, sohbet ediyoruz. Sonra yan masadan bir müşteri köprüler asker tarafından kapatılmış diyor. Birkaç saniye içinde Ankara'daki arkadaşlar darbe girişimi var diyor. Aynı anlarda Beylerbeyi tarafından araçlar geliyor mahalleye. Beylerbeyi sarayında asker var. Sıkıyönetim ilan edildi diyorlar. İndiriyoruz kepenkleri sokaklar boşalmaya başlıyor. İnsanlar şaşkın. Üsküdar'a kadar yürüyoruz. Elimizde telefonlar acaba söylenenler doğru mu? 

              Sosyal medya ikiye bölünmüş. Kimileri bu bir tiyatro diyor. İktidar partisi gündemdeki bazı polemikleri sümen altı etti. Muhalefet ile beraber birlik mesajı verdi. Milletin iradesi bizden yana ve bize sahip çıktılar diyerek buradan da bir oy devşirme veya başkanlık sistemine gidişin yolunu açtı diyorlar.  

             Öteki taraftan evlerinde zor tutulan kesim sokaklara çıktı. Milletin adamına sahip çıktı. Tanka tüfeğe göğsünü siper etti. Polisin ve askerin yapamadığını koca yürekli insanlar yaptı. Biz sokakta demokrasiye sahip çıktık. Kefenimizle çıktık siz neredeydiniz diyen arkadaşlar var. Daha henüz askerliklerini bile yapmamışlar halbuki. 

           Gezi olaylarında binlerce polis halka müdahale ettiğinde; azınlık bir grup olan çapulcuların darbe girişimini önlemek için denmişti. Darbe yapacaklar diyen ben değilim. Dönemin vekilleri ve başbakanımız. O dönem sivil halka sahip çıkan asker kahraman ilan edildi muhalifler tarafından. Muhalefet gizliden gizliye askeri göreve çağırdı diyenler bile  vardı. 

          Gelelim dün akşama.  Azınlık bir grup asker, ellerinde silahlarla masum halka ateş açıyor. Darbe girişiminde bulunuyor. Ellerine silah verilip sokağa salınanlar o gün gezi parkındaki gibi gencecik çocuklar. Polis müdahale edemiyor bir süre. Sonra itidal çağrısı yapılıyor TV'lerden. Birkaç yıl önce insanları gezi parkına çağıranları esefle kınayanlar, dün akşam demokrasiye sahip çıkması için insanları meydanlara çağırdı. Dün gece Türkiye kaybetti arkadaş. Devletin tankıyla tüfeğiyle sivil vatandaşlar öldü. Üzerinde Türk ordusunun üniforması olan gençler linç edildi. O zaman şimdi soruyorum kendime. Hangi anne oğlunu gönül rahatlığıyla askere gönderecek. Doğu da ölürsen şehit, batı da ölürsen vatan haini. 

                Ben her zaman halkın bilinçlenmesi ve en sağlıklı muhalefetin halk tarafından yapılan olduğunu savundum. Dün o halk yetmedi sokağa çıkıp askerin karşısına dikildi. Ama bilinçli ama bilinçsiz. Bu halk vatanı savunuyorsa, bizi yönetenler ne yapıyor. Genel Kurmay başkanı kek gibi paketleniyorsa gitsin evinde otursun. Bu halk nasılsa kendini savunabiliyor. 

                Bu yazıyı Fransız devriminin öncülerinden olan Robespierre'in anlamlı sözleri ile bitirmek istiyorum. " Pohpohlanan ama hor görülen, egemen ilan edilen ama köle gibi davranılan halkım! Unutmayın, adaletin hüküm sürmediği her yerde hakim güçlerin hırsları hüküm sürer. İnsanlar sadece zincirlerini değiştirmiş olurlar, kaderlerini değil. Dürüst insanların ceza görmeden ülkelerine hizmet edebilecekleri zaman henüz gelmedi."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dünyaya hoş geldiniz orospu çocukları!

Çocukluğumdan beri her zaman yaşadığım bir duygu vardır. Bunaldığımda kaçıp saklanabileceğim bir yer bulmak ve orada yalnızlığın verdiği ses...