1 Mart 2017 Çarşamba

Acaba Büyümekle Çocukluk mu Ettik!

Her akşam eve yorgun bir şekilde gelip, kendinizi yatağa bırakıyorsunuz. Çok mu çalışıyorsunuz! Sanırım hayır. Üşengeç de değilsiniz, sadece mutsuzsunuz. Bukowski'nin dediği gibi mutsuz insanlar yorgun olur. Asla olmayacağımızı söylediğimiz insanlara dönüşüyoruz farkında olmadan. 

Misal ben babama benziyorum her geçen gün. Sessizleşiyorum, sinirleniyorum, gözüm kapalı çalışıyorum. Aynı hayalleri tekrar tekrar kuruyorum. Koskoca kalabalıkların içinde yalnızlaşıyorum. Bir ömür beraber yaşlanırım dediğim dostlarımı bir bir siliyorum defterden. Ne aramak geliyor içimden, ne de açmak telefonlarını. Sanırım umursadıkça kaybediyoruz insanları. Bizi üzenler mutlaka bir başkasını mutlu ediyor. 

Doğup büyüdüğünüz sokaktan geçiyorsunuz. Elinizde babanızın aldığı çikolatalar, çocukluğunuz ip atlıyor kaldırımda, komşu teyze yorgun çamaşırlar asmış balkona paçalarından geçim derdi akıyor. Çocuklar aynı şeyin peşinden koşturuyor hızla geçen hayallerin arasında. Kimisi altında kalıyor hayallerinin, kimisi başkasının sipariş ettiklerini koyuyor sarkıtılan sepete. Günün sonunda başkalarının hayallerinden üste kalanlarla mutlu oluyorsunuz. Tıpkı yedisinde neyseniz yirmi yedisinde de O'sunuz. İş çıkışları Behçet Necatigil'in şiirleri gibi. Çok küfür ediyorsanız bu aralar dert etmeyin kendinize. Bukowski'nin dediği gibi; "Ne yapacaktınız ya hayatınızı sikenlere şiir mi yazacaktınız." 

Tam mutlu oldum derken anneniz çıkacak cama mutlaka. Hadi ama geç oldu diyecek. Siz ısrar edeceksiniz biraz daha mutlu olmak için. Fakat çok görecekler onu size. Bak şimdi babanı çağırıyorum diye tehdit edeceklerdir sizi. Ne olur biraz daha diyerek pazarlık etmeyin. Nafile... Kıçınıza yediğiniz terlikle kalırsınız anca. 

Bu aralar sizde 27 değil de tekrardan 7 yaşına dönmek istiyorsanız yalnız değilsiniz. Tebeşirle aşkınızı tahtaya  yazmak istiyorsunuz eminim. Nasıl olsa sabah geldiğinizde tahtayı tertemiz bulacaksınız. Yırtık pantolonunuza anneniz Micky fareli yama yapacak, fakirliğinizden utanmak bir yana ondan zevk duyacaksınız. Her zaman sıraya gireceksiniz. Birileri sizi hizaya sokmak için mutlaka başınızda olacak. Otoriteye tepki! Sikerim böyle adaleti demeyin. Küçükken avucunuzun içine yediğiniz cetvel az geldiyse dert etmeyin. Büyüdükçe cetvel kalınlaşır, avuç içi nasır tutar cetveli başka yerlerinize....

Çocuk iken hayat kolay değildi. Ama her gece uyuyup yeni bir güne uyanıyordunuz. Barışmak için küsüyordunuz. Gülmek için ağlıyordunuz. Kalkmak için düşüyordunuz. Konuşmak için dinliyordunuz. Yaş 27. Her gece uyuyup aynı sabaha uyanıyorsunuz. Kalp kırmak için barışıyorsunuz. Ağlatmak için güldürüyorsunuz. Düşürmek için kaldırıyorsunuz. Dinlememek için konuşuyorsunuz. Bir yerlerde yanlış giden bir şey var. Şairin dediği gibi: "Acaba büyümekle çocukluk mu ettik..."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dünyaya hoş geldiniz orospu çocukları!

Çocukluğumdan beri her zaman yaşadığım bir duygu vardır. Bunaldığımda kaçıp saklanabileceğim bir yer bulmak ve orada yalnızlığın verdiği ses...