Pazartesi sendromuna sayılı saatler kala bu gece yatmadan kendimi psikolojik olarak rahatlatmaya karar verdim. Bana son iki buçuk yılda eşsiz deneyimler katan; arkasından konuştuklarımın yüzüne gülerek gerçekleri söylemeyi, hayallerimi korkmadan anlatmayı, her zaman önce kendimle alay etmeyi, sabretmeyi, değişmeyen dünyanın şerefine kadeh kaldırmayı öğreten insanlara teşekkürü bir borç biliyorum.
Her pazar sabahı mutlu bir şekilde uyanıyorum. Fotoğraf albümüne bakıp geçmişi yad ediyorum. Hayırsız, gamsız, büyüklerimi arayıp sormayan birisi olarak onları gizliden gizliye sevip güzel günlere özlem duyuyorum. Sokaklara karışıp mutlu insanların saadet tablosunu izliyorum. Yeni yeni yürüyen çocukların tökezlemesi, peltek peltek konuşan bebeklerin çıkardığı ilginç sesler, bebek arabasını iten centilmen babalar, terleyen çocuğunun sırtına havlu sokan anneler... Hayata devam ediyoruz. Geçmişe özlem duyuyoruz, bugünü şikayet ediyoruz, gelecek ile ilgili kaygılarımız da yok değil.Ama yine de mutlu olmaya çalışıyoruz.
Geleceğe dair hayaller kurduğunuz insanı alıp Kuzguncuğa gidiyoruz belki. Ağır adımlarla yaprakları sararmış ağaçların gölgesinden yürüyoruz. Aklından neler geçiyor kim bilir? Bizi arkadaş olarak görebilir, belki de sığınılacak bir liman. Beraber iken mutluysak ne önemi var ki? Aynı yollardan geçmişiz, yaşadığımız mutsuzluklar ve hayal kırıkları gelecekteki mutluluğumuzun harcı olmuş. Beraber bir geleceğin temellerini atıyoruz kim bilir. Gözlerimizin içine bakıyoruz, söylenecek çok şey var belki de. Hepsini bir güne sığdıramıyoruz. Kimilerini başka günlere saklıyoruz, kimilerini kağıtlara döküyoruz.
Gülmek için mutlu olmamıza gerek yok, belki mutluluk gülüşümüzde saklı. Ağlamak için çok erken. Belki bir yerlerde bir tek gülüşümüz için bekleyenler vardır. Ne yaşıyorsak hepsi geçip gidiyor. Yürüyoruz, önümüzde uzun yollar var biliyoruz. Hayaller kuruyoruz, hayaller kurup gerçekleşmesini bekliyoruz, kimi zaman üzülüyoruz, kimi zaman seviniyoruz. Ama hayata hep kaldığı yerden devam ediyoruz.
Evet her gece bir şairi anarak yatıyorum. Bu geceyi Turgut Uyar gecesi ilan ettim kendime. Kapanışı bir söz bir şiir ile yapıyorum; bir insan birini yalnızken hatırlıyorsa sevmemiştir. Ansızın aklına gelip yalnızlaşıyorsa işte o zaman sevmiştir.
Evet önümüz bahardır biliyorum
Leylaklar açacak biliyorum
Kiraz da çıkacak yakında
İyi şeyler söylemek de gerek biliyorum
Sevgilim güzelim biliyorum da,
Şimdilik bağışla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder