Zaman akarken durduraksızın, kendimi dinlemeye fırsat bulamaz oldum. Bitmeyen mesailer arasında geleceğe dair hayaller kurmaktan vazgeçmiyorum. Esneyerek , gözlerimdeki mahmur ifade ile işten çıkıyorum. Ağır ağır adımlarla yürüyorum metroya saat 20:30'a geliyor. Her zaman ki köşede başını öne eğmiş, Allah rızası için avucunu açan görme engelli amca. Saat kaçta getiriyor onu dilendirmek için genç kız bilmiyorum. İlk zamanlar gerçekten kör müydü diye şüphem vardı. O yüzden bir akşam rast geldiğimde usulca takip ettim. Kızcağızın nasıl tüyolar verdiğini , adamcağızın elindeki üç kuruş parayı nasıl gaspettiğine şahit oldum. Dilimi yuttum sesim çıkmadı. Adaletini sikeyim dünya diyebildim sadece gerisi laf-ı güzaf.
Sonra elimde kitabımla arkama yaslanıyorum metroda. Yine güzel, alımlı kariyer sahibi bir ahu karşımda. Kim bilir bu güzelin sahibi kim. Kim ulan sahiden bu şanslı erkekler diye sormaktan sıkıldım artık. Hem güzelini hem akıllısını bulmak meziyet midir yoksa bu adamlar götlerine bal sürüp mü geziyorlar.
Hala mezuniyet sonrası öğrencilikten , iş hayatına olan geçişi tamamlayamadım. Sabahları koşarak işe gitmek, iki lokmayı ite kaka boğazımdan aşağı ittikten sonra , ıkına ıkına tuvalette geri çıkarmak, tüm gün mobbinge maruz kalıp gün sonuna haline şükredebilmek. Mutlulukla ile şükretmeyi ayrı kefeye koymak lazım , ben hala şükretme aşamasındayım.
Arada bir eskilerden birileri arar. Maksat aslında hal hatır sormak değildir. Ben adam oldum dostum , sen ne bok yiyorsun demek için. Bir zamanlar aynı sırada dirsek çürüttüğün o masum kızları hayatın sillesini yediğini görünce şaşırırsın. Kaç erkek kırıp atmıştır o kalbi , hunharca sevişmelerden kalbi yaralı , bedeni çürük çıkmıştır o güzelim kızlar. Gülümseyin tanrının kaybeden çocukları belki bir gün hayat sizin bildiğiniz oyunu oynar. İşte o gün kazanmak için bir sebebiniz olur.
Sonra elimde kitabımla arkama yaslanıyorum metroda. Yine güzel, alımlı kariyer sahibi bir ahu karşımda. Kim bilir bu güzelin sahibi kim. Kim ulan sahiden bu şanslı erkekler diye sormaktan sıkıldım artık. Hem güzelini hem akıllısını bulmak meziyet midir yoksa bu adamlar götlerine bal sürüp mü geziyorlar.
Hala mezuniyet sonrası öğrencilikten , iş hayatına olan geçişi tamamlayamadım. Sabahları koşarak işe gitmek, iki lokmayı ite kaka boğazımdan aşağı ittikten sonra , ıkına ıkına tuvalette geri çıkarmak, tüm gün mobbinge maruz kalıp gün sonuna haline şükredebilmek. Mutlulukla ile şükretmeyi ayrı kefeye koymak lazım , ben hala şükretme aşamasındayım.
Arada bir eskilerden birileri arar. Maksat aslında hal hatır sormak değildir. Ben adam oldum dostum , sen ne bok yiyorsun demek için. Bir zamanlar aynı sırada dirsek çürüttüğün o masum kızları hayatın sillesini yediğini görünce şaşırırsın. Kaç erkek kırıp atmıştır o kalbi , hunharca sevişmelerden kalbi yaralı , bedeni çürük çıkmıştır o güzelim kızlar. Gülümseyin tanrının kaybeden çocukları belki bir gün hayat sizin bildiğiniz oyunu oynar. İşte o gün kazanmak için bir sebebiniz olur.