Yaz mevsimi gelmiş, her yer günlük güneşlik, çiçekler açmış, akşamları tatlı esen rüzgar bedenimi rahatlatırken aklıma yine bir şey takıldı ve bu durum içimi kemirmeye başladı. Şu an bulunduğum konumdan memnun muyum? Gelecekte nasıl bir hayat beni bekliyor? Ne kadar önemli biriyim?
Akşamleyin yürüyüş yapmak için mahalleye çıktığımda çocukluğumu ne kadar özlediğimin farkına vardım. Her sabah aynı saatte evden çıkıp okula gittiğim ve okuldan sonra hava kararıncaya kadar mahallede binbir türlü oyunlar oynadığım arkadaşlarım artık yok. Kimisi askerde, kimisi çalışmaktan başını kaldıramıyor, kimisi çok uzaklarda, kimisi beni görünce artık selam bile vermiyor ve birkaçı gencecik yaşında aramızdan göçüp gitti. Sadece arkadaşlarım mı mahallenin güleryüzlü yaşlı amcaları ve teyzeleri artık yok, topumuzun havası indiğinde şişiren dericiler, yaz sıcağında bize dondurma ısmarlayan esnaf abilerimiz de yok. Tek katlı evlerin bahçesinde oynadığımız, önündeki incir ağacına tırmanıp baldan tatlı incirleri yediğimiz yerlerde artık 6-7 katlı apartman daireleri var ve içindeki komşular birbirlerinden bir haber yaşıyorlar...
Tekrardan o günlere dönmek için nelerimi vermezdim. Bir kızın elini tutmak hele hele yanağından bir öpücük almak büyük marifet büyük bir mükafat iken bizim için. Artık iki bacağın arasındakine erişmek çocuk oyuncağı olmuş. Bir kutu kolayı 5 kişi içtiğimiz zamanlardan bir şişe kolayı alıp evde tek başımıza içtiğimiz günlere geldik. Artık kimse mahallede koşturan, bağıran çocuk istemiyor. Onlarda biz zamanlar çocuk olduğunu hatırlamıyor. Üzülüyorum. İdolü olan futbolcunun adını haykırarak mahalle arasında koşturan çocuklar göremiyorum artık.
Bir zamanlar gizli saklı bakıştığımız, abilerinden babalarından çekindiğimiz mahallenin hanım hanımcık güzel kızları haberimiz olmadan yuvadan uçup gitmeye başlamış. Kimileri ilk çocuğunu kucağına almış, kimileri hazırlığını yapıyor.
Çocukluktan kurtulup eli ekmek tutan biri oldum. Ama hala içimde vicdanı hür, sürekli gülümseyen bir çocuk olduğuna inanıyorum. Para kazanmak için kendini paralayan bir adam olmamak için direnmeye çalışan, içi boş bir kariyer değil mutlu bir yuvayı inşa edecek bir kariyer peşinden koşan bir adam olmak istiyorum. O gün gelecek inanıyorum "Yaptım oldu" diyeceğim günlere 10 yıl gibi süre var. Ernesto Che Guevera ne demişti: " Belki hiçbir şey yolunda gitmedi ama hiçbir şey de beni yolumdan etmedi..." Mutluluk bir ayrıcalık değil sadece bir tercih meselesidir.
Akşamleyin yürüyüş yapmak için mahalleye çıktığımda çocukluğumu ne kadar özlediğimin farkına vardım. Her sabah aynı saatte evden çıkıp okula gittiğim ve okuldan sonra hava kararıncaya kadar mahallede binbir türlü oyunlar oynadığım arkadaşlarım artık yok. Kimisi askerde, kimisi çalışmaktan başını kaldıramıyor, kimisi çok uzaklarda, kimisi beni görünce artık selam bile vermiyor ve birkaçı gencecik yaşında aramızdan göçüp gitti. Sadece arkadaşlarım mı mahallenin güleryüzlü yaşlı amcaları ve teyzeleri artık yok, topumuzun havası indiğinde şişiren dericiler, yaz sıcağında bize dondurma ısmarlayan esnaf abilerimiz de yok. Tek katlı evlerin bahçesinde oynadığımız, önündeki incir ağacına tırmanıp baldan tatlı incirleri yediğimiz yerlerde artık 6-7 katlı apartman daireleri var ve içindeki komşular birbirlerinden bir haber yaşıyorlar...
Tekrardan o günlere dönmek için nelerimi vermezdim. Bir kızın elini tutmak hele hele yanağından bir öpücük almak büyük marifet büyük bir mükafat iken bizim için. Artık iki bacağın arasındakine erişmek çocuk oyuncağı olmuş. Bir kutu kolayı 5 kişi içtiğimiz zamanlardan bir şişe kolayı alıp evde tek başımıza içtiğimiz günlere geldik. Artık kimse mahallede koşturan, bağıran çocuk istemiyor. Onlarda biz zamanlar çocuk olduğunu hatırlamıyor. Üzülüyorum. İdolü olan futbolcunun adını haykırarak mahalle arasında koşturan çocuklar göremiyorum artık.
Bir zamanlar gizli saklı bakıştığımız, abilerinden babalarından çekindiğimiz mahallenin hanım hanımcık güzel kızları haberimiz olmadan yuvadan uçup gitmeye başlamış. Kimileri ilk çocuğunu kucağına almış, kimileri hazırlığını yapıyor.
Çocukluktan kurtulup eli ekmek tutan biri oldum. Ama hala içimde vicdanı hür, sürekli gülümseyen bir çocuk olduğuna inanıyorum. Para kazanmak için kendini paralayan bir adam olmamak için direnmeye çalışan, içi boş bir kariyer değil mutlu bir yuvayı inşa edecek bir kariyer peşinden koşan bir adam olmak istiyorum. O gün gelecek inanıyorum "Yaptım oldu" diyeceğim günlere 10 yıl gibi süre var. Ernesto Che Guevera ne demişti: " Belki hiçbir şey yolunda gitmedi ama hiçbir şey de beni yolumdan etmedi..." Mutluluk bir ayrıcalık değil sadece bir tercih meselesidir.