Adını tarihe kazımış ünlü anarşistlerin hayatını okuyunca ve muhalefet ettikleri adamlara bakınca ne kadar haklı olduklarını çok iyi anlıyorum. Hayatım boyunca hiçbir siyasi partiye veya hiçbir ideolojiye kendimi yakın hissetmedim. Maalesef ailemde böyle uç noktadaki düşüncelere sahip insanlar yoktu. Çevremdeki insanlar geçim derdi ile uğraşmaktan bırakın siyaseti, hakkı hukuku kendine bile vakit ayıramıyordu. Toplumun geneline baktığımızda da bunun böyle olduğunu görüyoruz.
Maalesef bizi idare edenler hedefi saptırıp bakıç açımızı farklı yerlere yönlendirebiliyor. En basitinden örneklendirmeye başlıyorum. Futbolun dünyanın her yerinde bir afyon olarak kullanıldığını çok iyi biliyoruz. Milyonlarca taraftarın içinden acaba kaç tanesi şu soruyu kendisine sormuştur. Abicim kulüplerin başına neden işadamları geçer. Milyonluk camiayı yöneten bu adamlar bu kadar para harcarken hem kulüpler hem de şirket başkanlarının şirketleri devlete vergi öderken cimri davranır. Taraftar olarak bizim gözümüzde başkanımız kahramandır. Hele de o flaş transferleri yaparsa. Kimse başkanların kara para akladığını düşünmez, transfer ücretini yüksek gösterip vergi kaçırdığını da...
Peki ülkeyi yönetenlere ne demeli. Ülkede 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 3.500 tl civarında olduğu , bir kişinin açlık sınırının 1.050 tl civarında olduğu açıklanırken koskoca ülkenin bakanının 800 lira asgari ücretle bal gibi geçinilir demesi sizce bir ironi değil midir? Siyaset hayatları boyunca nasıl zenginleştiklerini, lüks villalar, sayısız yurtdışı seyahatleri, paravan şirketler kurduklarını kimsecikler merak etmez mi?
Gerçekten anlayamıyorum. Dini değerleri siyasete katan insanlardan haz etmememin sebebi laikliği savunmamdan değil. Riyakarlığa göz yummadığımdandır. Düşünün ki; Alkol'ün haram olduğunu söyleyip, sağlıklı bir toplum için alkolu yasaklayanların, yasayla zinayı meşru hale getirdiği bir ülkede yaşadığınızı. Bankacılık sektörünün dünyadaki diğer ülkelerden 22 kat daha kazançlı olduğunu. Suriyeli kardeşlerimize kucak açarken, Irak'lı kardeşlerimize atılan bombaları taşıyan uçaklara üs açmaya ne demeli. Ya suçu hala kesinleşmemiş insanların yıllardır hapislerde çürütülmesi. Kurunun yanında yaşların yakılması.
Aslında daha söyleyecek çok şey var ;ama öyle bir dönemdeyiz ki cahil kalmak bilmekten daha hayırlı...
Maalesef bizi idare edenler hedefi saptırıp bakıç açımızı farklı yerlere yönlendirebiliyor. En basitinden örneklendirmeye başlıyorum. Futbolun dünyanın her yerinde bir afyon olarak kullanıldığını çok iyi biliyoruz. Milyonlarca taraftarın içinden acaba kaç tanesi şu soruyu kendisine sormuştur. Abicim kulüplerin başına neden işadamları geçer. Milyonluk camiayı yöneten bu adamlar bu kadar para harcarken hem kulüpler hem de şirket başkanlarının şirketleri devlete vergi öderken cimri davranır. Taraftar olarak bizim gözümüzde başkanımız kahramandır. Hele de o flaş transferleri yaparsa. Kimse başkanların kara para akladığını düşünmez, transfer ücretini yüksek gösterip vergi kaçırdığını da...
Peki ülkeyi yönetenlere ne demeli. Ülkede 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 3.500 tl civarında olduğu , bir kişinin açlık sınırının 1.050 tl civarında olduğu açıklanırken koskoca ülkenin bakanının 800 lira asgari ücretle bal gibi geçinilir demesi sizce bir ironi değil midir? Siyaset hayatları boyunca nasıl zenginleştiklerini, lüks villalar, sayısız yurtdışı seyahatleri, paravan şirketler kurduklarını kimsecikler merak etmez mi?
Gerçekten anlayamıyorum. Dini değerleri siyasete katan insanlardan haz etmememin sebebi laikliği savunmamdan değil. Riyakarlığa göz yummadığımdandır. Düşünün ki; Alkol'ün haram olduğunu söyleyip, sağlıklı bir toplum için alkolu yasaklayanların, yasayla zinayı meşru hale getirdiği bir ülkede yaşadığınızı. Bankacılık sektörünün dünyadaki diğer ülkelerden 22 kat daha kazançlı olduğunu. Suriyeli kardeşlerimize kucak açarken, Irak'lı kardeşlerimize atılan bombaları taşıyan uçaklara üs açmaya ne demeli. Ya suçu hala kesinleşmemiş insanların yıllardır hapislerde çürütülmesi. Kurunun yanında yaşların yakılması.
Aslında daha söyleyecek çok şey var ;ama öyle bir dönemdeyiz ki cahil kalmak bilmekten daha hayırlı...