Ülke siyasetini ve günlük yaşantısını epeydir meşgul eden bir konuya değinmek istedim bu sefer. Herkesin farklı bir fikre sahip olduğu ve kendi fikrinin doğruluğundan kesin kez emin olduğu bir ortamda Türkiye iki ucu boklu değnek misali bir sürece giriyor kanımca. Belki kökeni yüzlerce yıl öncesine dayanan bu durumu izah etmek kolay olmayacak ama dilim döndüğünce ben de son zamanlarda yaşadıklarımız hakkında fikrimi beyan etmek istiyorum.
Gerçekten basının ve egemen güçlerin (iktidarın ve yandaşlarının) kamuoyunu nasıl yönlendirdiğini çok iyi bir şekilde görebiliyoruz. Ulusal kanallarda her akşam akil insanlar demogoji yapıyor, buna muhalefet olan görüş ise pek dikkate alınmıyor. Cumartesi günü İzmir'de MHP'nin yapmış olduğu mitingi izledim. Merak ettiğim tek şey o anda hangi kanalların canlı yayın yaptığı idi. Söylenenlerin ne önemi var diyenler olabilir ama o gün o meydanda binlerce kişi hatta 1 milyona yakın kişi vardı. Bu iradeyi görmezden gelmek nasıl bir çelişkidir inanılır gibi değil.
Sanki öyle bir hava yaratıldı ki Kürt Sorunu'nun asıl nedeni kafatasçı Türk Milliyetçiliği. Kürtler bugüne kadar ne çektiyse hep bu milliyetçilikten çekti. 12 Eylül'den önce hapishanelerde Kürt kardeşlerimize planlı işkenceleri yapan Türk evlatlarıydı sanki. Veya oralarda işkence görenler sadece kürtlerdi. Geçmişte yaşanan kötü anıları bir kenara bırakalım. 63 tane akil adam ne anlatmak istiyor. Ortaya sunulan talepler Kürt halkının mı yoksa marjinal ve illegal bir örgütün mü?
1 aydır tartışılıyor ve ben kimsenin ağzından şunları duymadım. Doğu Anadolu'da ve Güney Doğu Anadolu'da işsizlik azalacak, Batı'nın zenginliğinden Doğu'da gereken payı alacak. Adil bir gelir dağılımı yaratılacak. Etnik kimliğinden dolayı kimse hor görülmeyecek. Batı'ya giden hizmetler Doğu'ya da ulaştırılacak. Marksist-Leninist ideoloji ile kurulan bir örgütün, yıllarca Kürt-Türk ayrımı yapmadan yapmış olduğu katliamları, İslam dinini hor gören anlayışları bir kenara bırakıp geçen Nevruz'da verilen İslam sentezli Kürt-Türk kardeşliği temalı mesajı ne kadar gerçekçi bulabiliriz.
Federal yapı, Başkanlık sistemi, Etkin af, yeni bir Anayasa'yı tartıştığımız bir dönemde çok ilginç vaziyetler bunlar...
Gerçekten basının ve egemen güçlerin (iktidarın ve yandaşlarının) kamuoyunu nasıl yönlendirdiğini çok iyi bir şekilde görebiliyoruz. Ulusal kanallarda her akşam akil insanlar demogoji yapıyor, buna muhalefet olan görüş ise pek dikkate alınmıyor. Cumartesi günü İzmir'de MHP'nin yapmış olduğu mitingi izledim. Merak ettiğim tek şey o anda hangi kanalların canlı yayın yaptığı idi. Söylenenlerin ne önemi var diyenler olabilir ama o gün o meydanda binlerce kişi hatta 1 milyona yakın kişi vardı. Bu iradeyi görmezden gelmek nasıl bir çelişkidir inanılır gibi değil.
Sanki öyle bir hava yaratıldı ki Kürt Sorunu'nun asıl nedeni kafatasçı Türk Milliyetçiliği. Kürtler bugüne kadar ne çektiyse hep bu milliyetçilikten çekti. 12 Eylül'den önce hapishanelerde Kürt kardeşlerimize planlı işkenceleri yapan Türk evlatlarıydı sanki. Veya oralarda işkence görenler sadece kürtlerdi. Geçmişte yaşanan kötü anıları bir kenara bırakalım. 63 tane akil adam ne anlatmak istiyor. Ortaya sunulan talepler Kürt halkının mı yoksa marjinal ve illegal bir örgütün mü?
1 aydır tartışılıyor ve ben kimsenin ağzından şunları duymadım. Doğu Anadolu'da ve Güney Doğu Anadolu'da işsizlik azalacak, Batı'nın zenginliğinden Doğu'da gereken payı alacak. Adil bir gelir dağılımı yaratılacak. Etnik kimliğinden dolayı kimse hor görülmeyecek. Batı'ya giden hizmetler Doğu'ya da ulaştırılacak. Marksist-Leninist ideoloji ile kurulan bir örgütün, yıllarca Kürt-Türk ayrımı yapmadan yapmış olduğu katliamları, İslam dinini hor gören anlayışları bir kenara bırakıp geçen Nevruz'da verilen İslam sentezli Kürt-Türk kardeşliği temalı mesajı ne kadar gerçekçi bulabiliriz.
Federal yapı, Başkanlık sistemi, Etkin af, yeni bir Anayasa'yı tartıştığımız bir dönemde çok ilginç vaziyetler bunlar...