Bu sefer ekonomi ve siyaset hakkında yazmayacağım. Kendimi anlatmaya biraz olsun içimi dökmeye ihtiyacım var. Hayatımın belki de en kısır dönemini yaşıyorum. Onca yıl okuduktan sonra bir şeylerin değişeceğini umuyordum; ama hayat erkende olsa bazı şeyleri görmeme vesile oldu.
Üniversiteden mezun olalı yaklaşık 5 aydır işsizim. İşsizim lafımdan gocunmuyorum, bu ülkede benim gibi milyonlarca insan var. Belki bugüne kadar çoktan iş bulmuştum fakat severek yapacağım ve bir ömür boyu idame ettirebileceğim ruhuma hitap eden bir iş aradığımdan hali hazırda boş geziyorum. Şimdi bana şunu diyenler olacak, su her zaman istediğin yönde akmaz o zaman akıntıya bırak kendini yani bir yerden başla diyenleriniz vardır mutlaka...
O zaman şöyle izah edeyim. 2 yaşında bir kardeşi ve benden beklentisi yüksek olan bir ailem var. Bir yerden başlayayım diyerekten iş hayatına atıldığım an hayatımın bittiği andır. Çünkü kendim için değil ailemin refahı ve mutluluğu, kardeşimin ise geleceği için çalışmak zorundayım. Bu demek oluyor ki Murat sahip olduğun hayalleri bir kenara bırak, gerçek karşında duruyor. Babam işe başladım bir yandan okurum bir yandan futbol oynarım derdim diyor. Şu an 52 yaşında sorsanız belki 36 yıl nasıl geçti hatırlamaz bile. Bu durumda olan yalnızca ben değilim insanlar için artık hayal kurmak bile lüks geliyor. Geçim derdi, evlilik, yuva kurmak, aileye bakmak, çocuk yetiştirmek, birikim yapmak, emekliliğini düşünmek sanırım gözümü oldukça korkutuyor.
5 aydır iş görüşmeleri sayesinde İstanbul'un dört bir yanını gezdim, onlarca profesyonel insan ile tanışma fırsatım oldu. Hepimizin hayalini kurduğu iyi bir kariyer, yüksek bir gelir onlar için olağan bir şey iken hala mutluluğu bulamadıklarını söyler dururlar. İşte o zaman durup düşünesim geliyor. Canımı bu kadar sıkıyorken acaba iyi bir işim, kariyerim, güzel bir gelirim olsa tüm dertler bitecek mi ! Mutluluğu maddiyata indirgediğimiz bu hayatta mutluluk diye bize elma şekeri satıyor olmasınlar.
Kendim hakkında hep şunu derim: Cebi delik,gönlü zengin,kahkahası bol,hayatı sıradan yaşayan bir insanım. Beklentim sıradan bir hayat sürüp, sevdiklerim ile huzuru bulmak iken alay konusu olmak gerçekten ilginç bir durum. Ben insanları bulunduğu mevkiyle değil, göz koyduğu mevki ve hayalini kurduğu yaşam ile ölçerim. Belki hiçbir şey yolunda gitmedi ama hiçbir şey de benim yolumdan etmedi.
Elimde kitabım arkamda kitaplığım, etrafımda sevdiğim insanlar, akşamları samimi sohbetler, önümde yaptıklarım arkamda hayalini kurduklarım ve her şeyden önemlisi yaşanmaya değer bir hayat...
Üniversiteden mezun olalı yaklaşık 5 aydır işsizim. İşsizim lafımdan gocunmuyorum, bu ülkede benim gibi milyonlarca insan var. Belki bugüne kadar çoktan iş bulmuştum fakat severek yapacağım ve bir ömür boyu idame ettirebileceğim ruhuma hitap eden bir iş aradığımdan hali hazırda boş geziyorum. Şimdi bana şunu diyenler olacak, su her zaman istediğin yönde akmaz o zaman akıntıya bırak kendini yani bir yerden başla diyenleriniz vardır mutlaka...
O zaman şöyle izah edeyim. 2 yaşında bir kardeşi ve benden beklentisi yüksek olan bir ailem var. Bir yerden başlayayım diyerekten iş hayatına atıldığım an hayatımın bittiği andır. Çünkü kendim için değil ailemin refahı ve mutluluğu, kardeşimin ise geleceği için çalışmak zorundayım. Bu demek oluyor ki Murat sahip olduğun hayalleri bir kenara bırak, gerçek karşında duruyor. Babam işe başladım bir yandan okurum bir yandan futbol oynarım derdim diyor. Şu an 52 yaşında sorsanız belki 36 yıl nasıl geçti hatırlamaz bile. Bu durumda olan yalnızca ben değilim insanlar için artık hayal kurmak bile lüks geliyor. Geçim derdi, evlilik, yuva kurmak, aileye bakmak, çocuk yetiştirmek, birikim yapmak, emekliliğini düşünmek sanırım gözümü oldukça korkutuyor.
5 aydır iş görüşmeleri sayesinde İstanbul'un dört bir yanını gezdim, onlarca profesyonel insan ile tanışma fırsatım oldu. Hepimizin hayalini kurduğu iyi bir kariyer, yüksek bir gelir onlar için olağan bir şey iken hala mutluluğu bulamadıklarını söyler dururlar. İşte o zaman durup düşünesim geliyor. Canımı bu kadar sıkıyorken acaba iyi bir işim, kariyerim, güzel bir gelirim olsa tüm dertler bitecek mi ! Mutluluğu maddiyata indirgediğimiz bu hayatta mutluluk diye bize elma şekeri satıyor olmasınlar.
Kendim hakkında hep şunu derim: Cebi delik,gönlü zengin,kahkahası bol,hayatı sıradan yaşayan bir insanım. Beklentim sıradan bir hayat sürüp, sevdiklerim ile huzuru bulmak iken alay konusu olmak gerçekten ilginç bir durum. Ben insanları bulunduğu mevkiyle değil, göz koyduğu mevki ve hayalini kurduğu yaşam ile ölçerim. Belki hiçbir şey yolunda gitmedi ama hiçbir şey de benim yolumdan etmedi.
Elimde kitabım arkamda kitaplığım, etrafımda sevdiğim insanlar, akşamları samimi sohbetler, önümde yaptıklarım arkamda hayalini kurduklarım ve her şeyden önemlisi yaşanmaya değer bir hayat...