11 Temmuz 2015 Cumartesi

Paylaşılamayan Yalnızlık...

          Biliyorum ki daha iyisini yapabilirim fakat bu beni daha mutlu birisi yapar mı emin değilim. Günler bir kum tanesi gibi avuçlarımın arasında akıp gidiyor , bir kenara not ettiğim hayallerim , bembeyaz kağıtlara karaladığım düşüncelerim; beni bekliyor. Bedenim çok yorgun , aklım karmakarışık. Deniz kenarında durgun denizi izleyerek, havasını içime çekerek , bir nebze de olsa rahatlamaya çalışıyorum. Kitaplar olmasa belki sabah metrosunda kendimi çoktan trenin altına bırakmıştım.


             Artık kimsenin içi boş nasihatlerini dinleyecek sabrım kalmadı. O yüzden gün geçtikçe daha da çok kabuğuma çekiliyorum. Sahil yolunda bebek arabası ile gezen genç annenin yüzündeki gülümsemeyi , parkta balonun peşinden koşan afacanın neşesini , kahve önünde tabureye oturup emekliliğin keyfini süren yaşlı amcaları , evladına nasihat değil kararlarına saygı duyup destek olanları seviyorum... Sıradan , sade , sakin , hayatın anlamını arayan , mutluluğun kıymetini biraz da olsa karamsarlığında bulan insanların varlığına duacıyım.

           
               Artık geceleri yatarken geleceğimi düşünmüyorum. Çünkü hayat beni ihtiyacım olmayan şeyleri arzulamaya itiyor. Niçin daha çok çalıştığımın farkına varmalıyım , daha çok kazanmak dürtüsü daha erken yaşlanmama , akıl sağlımı kaybetmeme neden olmamalı. Zenginlik peşinde koşarken , fakirliğin özünü gördüm, dayanamadım çevirdim yüzümü. Çok sevdiğim insanların gözümden düşmesi kadar acı bir şey olabilir mi? Peki akrabaları aramaktan vazgeçmenin , bayramlarda kurulan sofralara duyulan özlemin yitip gitmesine ne demeli.  Ne olurdu memleketin meselesini karşılıksız sevgimize karıştırmasaydık , para uğruna birbirimize iğneleyici laflar söylemeseydik. Başarının kime göre olduğunu bilmediğimiz bir dünyada günü birlik heveslerin uğruna kırdık attık kalpleri bir kenara.


                 Paylaşılamayan bir yalnızlığın ağlarına takıldım. Çırpınıp kurtulmaktan vazgeçeli birkaç yıl oldu. İstediğimin ne olduğuna karar verene kadar saçlarıma gereğinden fazla aklar düştü. Çok şükür tel tel dökülmeye başlamadan bulabildim kaybettiğim benliğimi.  Hayallerime önce ben saygı duyacağım ki başkaları saygı duysun. Para her şeyi yapar diyen insanlardan olabildiğince uzaklaşacağım. Önyargıya değil , empati kurmaya çalışacağım. Mutluluğumu başkalarının başarıları ile değil , kendi hedeflerim ile kıyaslayacağım. Cahile laf anlatmak yerine, bir kenara çekilip sessizliği dinleyeceğim. Evliliğe gelince ; bu hayatta şansa bırakabileceğim belki de tek şey. Çünkü kısmet dediğim şeyin yüzüme ne zaman güleceğini bir tek Allah biliyor....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bir insanın ölümü düşünmek için haklı bir sebebi olabilir mi?

2021 yılında hiç blog yazmamışım. Ne olacak benim bu üşengeçliğim bilmiyorum. Halbuki eskiden her Allah'ın günü bir şeyler yazardım. 20&...