Bu hafta izin kullanayım dedim. Çocukluğumdan beri beni arada böyle afakanlar basar. İnsanlardan sıkılıp kendi kabuğuma çekilmek isterim. Ne yalan söyleyeyim iyi gelmedi değil. Bol bol okudum, yazdım, şiir karaladım. Temiz hava aldım. Böyle uzun uzun yürüme fırsatım oldu. Dünü, bugünü, yarını düşündüm. Doğduğum büyüdüğüm semti, gelecek hayallerimi, memleketi, insanları düşündüm.
Çocukluğumda kış günleri mahalle kömür sobası kokardı. Az çok bacası tüten evlerden kim ısınmış, kim aç kim tok anlardık. Misal öğretmenlerimiz vardı korkusuz, emekçi,sendikacı. Hem okuyup hem çalışan arkadaşlarımız vardı. Herkesin beslenme çantasında karınca kararınca bir şeyler vardı. Yamalı pantolonlar, bezden ayakkabılar vardı. Cumhuriyet bayramları vardı. Bando takımımız, davulumuz tokmağımız, trampetlerimiz vardı. Şarkı söyleyenler çocuklar vardı. Gazozuna ter döken çocuklar vardı.
Akşamları bir odaya tıkışan kalabalık aileler vardı. Televizyonda Kaygısızlar, Süper Baba, İkinci Bahar, Kemal Sunal filmleri vardı. Parliament sinema geceleri vardı hiç unutmam. Şehit haberleri televizyonda imtina ile verilirdi. Politikacılara saygı duyulurdu. Çünkü birbirlerini sevmeseler de aynı masada memleket meseleleri konuşulabilirdi. Anarşi hep vardı. Duvarlarda sloganlar, sokaklarda eylemler, binlerce faili meçhul cinayetler, ekonomik krizler, terör saldırıları, kimyasal bombalar. Sene 2016 memleketin hali ortada. Darbe girişimi olmuş. Hem de iktidarın bok yemesi ile vatanın hayırlı evlatlarının giymesi gereken üniformayı sırtına geçiren badem bıyıklılar yüzünden. Devletin tüm kademesine yüz binlerce insan sokmuşlar. İhaleler, köprüler, davalar, ölümler, sınavlar... Amerika Irak'a girmiş. 1,5 milyon insan ölmüş, binlerce kadın tecavüze uğramış. Dönemin başbakanı Amerikan askerinin en az zaiyatla ülkesine dönmesini temenni ederim demiş. İşkenceler, parçalanan topraklar, yeniden çizilen sınırlar. Suriye, İran, Arap baharı tüm komşular tek tek süzgeçten geçmiş. Yolsuzluk davaları, İhanet davaları derken akademisyen, gazeteci, askerler, bilim adamları hapse girmiş.
15 yıl boyunca bir ülkenin tarihinde yaşanabilecek ne kadar olay varsa yaşanmış. Ölümler, ihanetler, darbeler, savaşlar, operasyonlar. Bu iktidar yaptığı her yanlışı başka bir yanlış ile düzeltmeye çalışmış. Terörist dediği adamları meclise sokan onlar, doğu anadolu'daki tüm illeri seçimde kaybeden onlar, teröristlere af çıkaran, davul ile zurna ile memlekete sokan, Barzani ile halay çeken, Oslo'da gizli gizli görüşen, doğuda hendekler kazılırken dünyadan bir haber olan, Ankara'da İstanbul'da bombalar patlarken istihbaratı sağlayamayan bu iktidar... Şimdi sıçtığı boku temizleyeyim derken sıvamaya çalışıyor. Yok ekonomimiz hala ayakta. İyiyiz iyiyiz nidaları. Yok Avrupa iki yüzlü. Ulan Papa heykeli önünde protokol imzalayan bendim sanki. Avrupa birliği kriterleri diye zinayı yasal hale getiren de CHP zaten.
Çarşamba günleri Diriliş'i , Perşembe günleri Cesur Yüreği, ne bileyim diğer günlerden birinde de Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz'ı izleyip memleket kurtarın lan çomarlar. Karılarınız kızlarınız da prime time kuşağında kısmetse olur izleyip evde kalmış kızlarına talip baksın. Haberleri izlemeyip kendimi kasten cahil bırakmaya çalışıyorum. Ama insanın gözüne sokuyorlar. Allah bizi bildiği gibi yapsın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder