7 Şubat 2016 Pazar

Mandıra Filozofu

          Stresli bir günün ardından işten eve dönerken hayatımın kafamdaki beş yıllık plana uygun gitmediğinin farkına varıyorum. Levent metrosunda çılgın kalabalığın arasında kariyer denen illete söverken, aynı anda trene itile kakıla binmeyi de ihmal etmiyorum. Belki de kendini geliştirmek , iyi bir kariyer sahibi olmak, çok para kazanmak aranan cevap değil. Ben hala bu ihtimal üzerinde durduğumdan olsa gerek dışarıya gülücükler atarken , kendi iç dünyamda haylaz çocuk gibi camı çerçeveyi taşlıyorum.

           Mezun olalı 3,5 yıl oldu , üç yıldır çalışıyorum, askerliğimi de yaptım. Ortalamaya vuracak olursak bu zaman süresinde 70 bin lira para kazandım. Bu dönem içerisinde spor salonuna giderek erkek gibi görünmeye de çalıştım. Sanki erkeklik görüntüden ibaretmiş gibi. Kazandığım para ile beyaz eşyaları yenileyip, televizyon, tablet gibi çok mühim şeyleri almayı da ihmal etmedim. Geldiğim noktada kenarda birikmiş tek kuruş param yokken yaklaşık 15 bin lira da borcum var.

            Annelerimiz ve babalarımız okumadığından dolayı bizim üniversiteye gitmemiz mühim bir şey. Peki üniversite bitti şimdi ne olacak? Size bu sorunun cevabını mantık çerçevesinde verebilecek bir insan evladı yok sanırım. Benim babam bana KPSS'de aldığım yüksek puana istinaden bir devlet kurumuna girip salla başını al maaşını yöntemini tembihledi. Çünkü hayal ettiğin gibi değil, kazandığın para müsaade ettiği sürece yaşıyorsun bu ülkede. Devlet memuru olmadım ama her sabah pişmanlık duyduğum fakat belki de parası için katlandığım bir işte çalışıyorum. İstifa edeceğim günün hayalini kurarak sırtımda çantam ile yapacağım mini dünya turunu düşünüyorum. Çok şükür kafama koyduğum ne varsa yaptım. Bunu da yapacağım elbet Allah nasip ederse...

              Bazı aşamalardan geçtikten sonra artık ne olacak diye düşünüyorum. Söylenecek kelime olmadığından evlen o zaman diyorlar. 25 yaşındayım bir kadının aradığım cevap olduğundan emin değilim. Kimi zaman küfür ediyorum, ee napayım hayatımı sikenlere şiir yazacak değilim ya! Hayatımın bu dönemi kütüphanelerin ve kitapçıların ücra köşelerinde okuyarak ve yazarak geçiyor. Bir gün erken emekliliğimi verip mandıra filozofu olduğum günün yazacak bir şeylerim olmalı öyle değil mi? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dünyaya hoş geldiniz orospu çocukları!

Çocukluğumdan beri her zaman yaşadığım bir duygu vardır. Bunaldığımda kaçıp saklanabileceğim bir yer bulmak ve orada yalnızlığın verdiği ses...