15 Ocak 2016 Cuma

Öyle Bir Yerdeyim ki...

       Ömrümden giden bir günü daha koyverdim karanlık geceye. 25 yaşımda hayatıma nasıl anlam katarım onu düşünüyorum kuzi. Aradan neredeyse iki buçuk ay geçti. Geçenlerde Salacak sahilinde tek başıma oturdum çay içerken seni düşünüyordum. Hani bir araya geldiğimizde Hakan ve ben seninle alay ederdik. Çayı ne güzel içerdin be çocuk. Kitapçıların tozlu raflarını gezerken geliyorsun aklıma benim aklım kitaplarda, sen ise bir film beğenip bir an önce eve gitmenin peşindesin. 

 Hayat kaldığı yerden devam ediyor ya , sabahın köründe bir çalar saat sesi ile uyanıp zorla işe gidiyoruz. Metroda kitap okuduğum anlarda geliyorsun aklıma. Bir gün beraber sırtımızda çantalarımızla çıkacağımız yolculuk film şeridi gibi geçiyor gözlerimin önünden. Fotoğrafların altına not düştüğün gibi belki bir gün beraber yaparız.  Sen o yolculuğa çok erken çıktın be çocuk. Beni biliyorsun hayallerimi herkese anlatırım ama derdimi hep kendime saklarım. İşte o anlarda bir telefon uzakta kahkahan vardı. Gecenin köründe de olsa arardın ya, her zamanki gibi telaşlı telaşlı anlatmaya başlardın gelecek planlarımızı. Sen planları yapar , mutluluk hayalleri kurardın. Bize de sadece mutluymuş gibi davranmak düşerdi. Öyle be işte çocuk. Yine yalnızız , sen yokken kitaplara daha çok sarılır oldum. Artık rafların arasında uzun uzun gezmek zorunda kalıyorum. Zor beğendiğimden  değil de, elini omzuma atıp hadi gidelim diyen birisi olmadığı için. 

        Bazen şanslı olduğunu da düşünmüyor değilim. Bu sezon şampiyonluk yarışı Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında. Gerçi burada olsan BİZ BİTTİ DEMEDEN HİÇBİR ŞEY BİTMEZ derdin. Dedemin her geçen gün eriyip gittiğini görmeyeceksin. Kaç ay oldu bilmiyorum ama İzmit'teki evin bahçesi yabani otlarla dolmuştur. Salıncağın olduğu yerde şimdi yeller esiyordur. İnsanlar her geçen gün birbirini anlamaktan uzaklaşıyor be kuzi. 

         Öyle bir yerdeyim ki içim içime sığmadığı her an yüreğimden bir parça koparıp kuşlara atıyorum. Ne olacak bizim bu halimiz; kendim kendime sormadan edemiyorum. Dolu dolu yaşar mıyız? Bir ev sahibi olmak yerine yuva kurmanın peşine düşer miyiz? Kazandığımız para kadar değil de hayallerimiz el verdiği kadar yaşar mıyız? Kendimiz olabildiğimiz her günün kıymeti bilir miyiz?Ah ah akıp giden zaman ömrümüzden gidiyor, keşke bizden alıp sana katabilseydik. Aynı sofrada bölüştüğümüz ekmek gibi, su gibi bölüşemedik hayatı...

                 Gittin arkanda kağıt kalem değil de
                 Anılarımıza kazıdığın kahkahanı bıraktın. 
                 Biliyorum soracaksın yine...
                 Hayaller?
                 Unutmadık , ertelemeye devam ediyoruz. 
                 Sevmek?
                 Henüz daha yolumuz kesişmedi?
                 Mutluluk?
                 Belki bir gün neden olmasın.
                 Dert etme sakın;
                 Biliyorsun; belki hiçbir şey yolunda gitmedi ama hiçbir şey de bizi yolumuzdan etmedi...
                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dünyaya hoş geldiniz orospu çocukları!

Çocukluğumdan beri her zaman yaşadığım bir duygu vardır. Bunaldığımda kaçıp saklanabileceğim bir yer bulmak ve orada yalnızlığın verdiği ses...